İngiltere’de Newcastle Üniversitesi’nden Kardiyolog Vijay Kunadian’ın yaptığı çalışmaya göre, kalp krizi geçiren 75 yaş üstü hastalara uygulanan stent ve bypass ameliyatlarının, ilaçla tedaviye kıyasla hayatta kalma oranlarını neredeyse hiç artırmadığı belirlendi. Ameliyat olanların dört yıl içinde ölüm oranı yüzde 25,6 iken, yalnızca ilaçla tedavi edilenlerde bu oran yüzde 26,3 çıktı. Yani neredeyse hiç fark yok.
Bu durum, "her ameliyat gerçekten gerekli mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Almanya’da ameliyat patlaması
Almanya Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Thomas Schmitz-Rixen, özellikle Almanya’daki artışa dikkat çekiyor: 2005’te 12,1 milyon olan ameliyat sayısı, 2023’te 16,5 milyona yükseldi. Bunun nedeni, 2005’te yürürlüğe giren “vaka başına ödeme” sistemi. Bu sistem hastanelerde kalış süresini kısaltsa ve maliyetleri düşürse de, onları daha çok gelir getiren ameliyatlara yönlendiriyor. Sonuç: İlaç, fizik tedavi gibi yöntemler ikinci plana atılıyor.
Rixen’in iddiası çarpıcı: Ameliyatların yaklaşık %30’u gereksiz.
• Sırt ameliyatlarının %85’i,
• Kalça ameliyatlarının %58’i,
• Anevrizma operasyonlarının ise çok büyük kısmı tıbbi kılavuzların dışında yapılıyor.
Yani hastalar sağlık için değil, çoğu zaman sistemin kâr hırsı için bıçak altına yatıyor.
Tıbbın İlerlemesi de Sorunun Bir Parçası
Rixen’e göre tıptaki hızlı ilerleme de sorunu büyütüyor: “Yeni teknikler ve protezler ortaya çıkıyor ama bu yöntemlerin gerçekten gerekli olup olmadığını gösterecek bilimsel kılavuzların oluşması yıllar alıyor. Bu boşlukta ise gereksiz ameliyatlar hızla artıyor.”