Almanya'nın Brandenburg eyaletindeki kuşkonmaz tarlalarında çalışan mevsimlik işçiler, hâlâ kötü çalışma ve yaşam koşullarıyla mücadele ediyor. Bir iş hukuku danışmanı olan Magdalena Stawiana, Jungewelt’in sorularına verdiği cevapta, konaklama yerlerinin genellikle aşırı kalabalık ve hijyenik olarak sorunlu ve sağlıksız olduğunu belirtiyor. Eski ve yıllardır değiştirilmemiş yataklar, duvarlarda oluşan küf ve yetersiz tuvalet-banyo koşulları bu durumu özetliyor.

Her ne kadar bazı çiftliklerde kısmen iyileştirmeler yapılsa da, temel sorunlar devam ediyor. İşçilere yasal asgari ücret ödeniyor olsa da, çalışma saatlerinin düzgün kayıt altına alınmaması adil ücretlendirmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca, konaklama, yemek ve iş malzemeleri gibi kalemler için işçilerin maaşlarından kesilen belirsiz ve yüksek ücretler, elde kalan geliri ciddi şekilde azaltıyor.

Son yıllarda Almanya’ya gelen mervsimlik işçilerin büyük kısmı Romanya, Moldova ve Gürcistan’dan geliyor. Zira Polonya gibi ülkelerde tarım işçiliği artık cazibesini yitirmiş durumda. Stawiana ve diğer danışmanlar, işçilere haklarını anlatmak için büyük çaba sarf ediyor; ancak dil engelleri ve sezon bitiminde işçilerin hızla ülkelerine dönmesi bu süreci zorlaştırıyor.

Sendikal örgütlenme teknik olarak mümkün olsa da, hayata geçirilmesi oldukça güç. IG BAU sendikası, yasal destek içeren bir yıllık üyelik imkânı sunuyor. Ancak birçok işçi, sendika üyeliğinin getireceği haklar ve avantajlar hakkında yeterince bilgi sahibi değil.

Magdalena Stawiana, sadece işçilere daha fazla yasal koruma sağlanmasını değil, aynı zamanda toplumun bu emeği daha fazla takdir etmesini ve siyasetin daha aktif rol almasını talep ediyor. Daha sıkı denetimler ve bu insanların emeğinin görünür kılınması gerektiğini vurguluyor. Çünkü bu işçiler olmadan Almanya'da ne kuşkonmaz, ne çilek ne de salatalık hasadı mümkün olabilir.