Almanya'da işsizlerin yüzde 70.5'i geçtiğimiz yıl yoksulluk rizikosu ile karşı karşıya kaldı. Yoksulluk rizikosu altında olanların sayısı 2000 yılına kıyasla neredeyse iki katına çıktı. Saarbruecker-zeitung’un kaynak olarak gösterdiği Eurostat verileri, yoksulluk rizikosunun hiçbir AB ülkesinde Almanya kadar yüksek olmadığını gösteriyor.
Ortalama gelirin yüzde 60’ının altında geliri olan yoksul sayılıyor. Almanya'da, Hartz IV gibi devletten sosyal yardım alanlar da dahil olmak üzere aylık geliri 1096 euro olan ve tek başına yaşayan bir kişi yoksul olarak kabul ediliyor.
Kiralık işçilik yasasının altında imzası olan Yeşiller partili politikacı Beate Müller-Gemmeke, Saarbrueckerzeitung’a yaptığı açıklamada, "İşsizlik parası I artık değişen iş gücü piyasası için adil değil. Kiralık işçilik gibi yaygın olan kısa süreli istihdam modelleri, büyük ölçüde göz ardı ediliyor" Dedi. Federal İş Ajansı’na göre, Ekim ayındaki işsizlerin yüzde 66,3'ünün tamamı Hartz IV'e bağımlıydı. Bunlardan sadece üçte biri işsizlik parası I alıyordu. Alınan son maaşın evlilerde yüzde 67, bekarlarda yüzde 60 tutarındaki İşsizlik Parası I ise en fazla iki yıl ödeniyor.
Sosyal adalet vaazı veren SPD ve Hristiyanlığın insan onuru değerlerini savunduğunu iddia eden CDU/CSU koalisyon hükümetinin politikasının sonucu bu.
Parti başkanlığından ayrılacağını açıklayan Merkel, yıllardır SPD ile yaptığı politikaya 2 milyondan fazla yoksul çocuk, dizel araç sahtekarlığında otomobil lobiciliği, düşük ücret cenneti bir ülke, yıkık dökük okullar, iflas ettirdiği sağlık hizmetleri bırakarak veda edecek. Bu herkese nasip olmaz.