Oxford Üniversitesi sürdürülebilirlik araştırmacısı Marco Springmann ve ekibi insanların et ürünleri yemekten vazgeçmeleri sonucunda dünya çapında sekiz giga ton karbondioksit salınımı tasarrufunda bulunulabileceğini iddia ediyor. Vegan beslenmenin iklim için en iyi koruma olduğunu söyleyen Springmann, dünya çapındaki açlık sorununun nasıl çözülebileceğine dair tek bir kelime söylemiyor.
Aslına bakılırsa sağlıklı gıda tüketimi ve iklim koruması konusunda dedelerimiz ve ninelerimizin yaptıklarından farklı şeyler yapmaya gerek yok. Örneğin yaşadığımız bölgede mevsiminde yetişen sebze ve meyveleri yemek hem sağlıklı, hem de nakliyat sorunları ortaya çıkarmadığından iklim korumasına faydalı. Başka bir örnek; domatesi sadece olağan mevsiminde tüketmek yerine yılın her günü tüketmeye çalışmak, hem sağlıksız hem de nakliyat ve üretim alanları masraflarını artırarak karbondioksit salınımını artırması nedeniyle faydasızdır.
Veya başka bir örnek; insanlar neden Güney Amerika’da yetişen muzları tüketmek için böylesine zorlansın ki? Türkiye'de Anamur muzu diye bilinen yerli bir tür var. Hem de mevsiminde yetiştiğinde son derece tatlı bir meyve. Anamur muzu yerine yılın her günü olgunlaşmadan toplanan Chiquita muzunu tüketmek saçmalık değil mi?
Aynı şekilde insanlara et yemeyin diyenlerin unuttukları başka bir nokta var: o da et üretiminin sanayileştirilmiş hali asıl zararlı olan üretim biçimidir. İnsanların toprakla olan doğal ilişkisini koparıp, yerine, örneğin Türkiye'de olduğu gibi siyanürle altın madenlerinde çalıştırmak çok akıllıca bir adım değil. İşte burada asıl sorun ortaya çıkıyor: o da kâr amaçlı üretim sistemi. Doğal alanların sadece özel sermaye birikimi için talan edilmesi, suni gübre kullanımı, tek seferlik tohumların ekilmesi, çeşitliliğin marketlerde güzel görünen sebze ve meyveler adına yok edilmesi, hayvanların tabiatlarına uygun olmayan bir biçimde yetiştirilip, bol antibiotik ve suni yemlerle beslenmeleri ve sanayileşen tarım hem sağlıksız beslenmeye hem de iklim değişimine yol açıyor. O nedenle size akıl verenlere pek bakmayın. Doğal beslenmenin, dede ve ninelerimizin tükettiği gıda maddelerini kullanarak hem kendinize hem de doğaya iyilik yapın. Ve en önemlisi insan ve doğanın sömürüsüne dayanan üretim sistemini alaşağı etmek için bilinçlenin.