Bu kimyasallar, özellikle Hindistan, Pakistan ve Brezilya’daki tarım alanlarında kullanılıyor. Ancak tehlike yalnızca bu ülkelerde kalmıyor: Bu maddeler, gıda ithalatı yoluyla Avrupa’ya geri dönüyor.
Gıda güvenliği alanında faaliyet gösteren foodwatch’ın araştırmasına göre, AB’de yasaklanmış 140’tan fazla pestisit, ithal edilen ürünlerle tekrar Avrupa’daki sofralara ulaşıyor. Örneğin, Almanya’daki süpermarketlerde satılan muzların yüzde 60’ından fazlasında yasaklı pestisit kalıntılarına rastlandı. Baharat karışımlarında da benzer şekilde yasadışı maddeler bulundu.
AB Komisyonu 2020 yılında, yasaklı pestisitlerin ihracatının durdurulacağını vaat etmişti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen bu konuda somut bir adım atılmadı. Gıda güvenliği savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e çağrıda bulunarak yasaklı pestisit ihracatının derhal durdurulmasını talep ediyor.
Zehirli kimyasallar Türkiye’de ve Güney Afrika’da kullanılıyor
Etilenoksit adlı madde, 1987 yılından beri AB’de yasaklı olmasına rağmen hâlâ Almanya’da üretiliyor ve Türkiye ile Güney Afrika gibi ülkelerde gıda üretim süreçlerinde kullanılıyor. Bu maddenin kansere yol açabileceği ve genetik yapıya zarar verebileceği biliniyor.
“Tehlikeli madde her yerde tehlikelidir”
“Tehlikeli madde sadece AB sınırlarında değil, her yerde tehlikelidir” diyen Foodwatch, ihracat yasağının evrensel olması gerektiğini savunuyor. Sadece bir kaşık kimyonla, soframıza 33 farklı pestisit kalıntısı geldiği ve bunların 17’sinin AB’de yasaklı olduğu belirtiliyor.
Gıda güvenliği savunucuları, yasaklı pestisitlerin üretiminin ve ihracatının tamamen durdurulması için kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyor.