İş bulma merkezlerinin rolü ve işsizlere yönelik politika
İşsizlere yetersiz yardımlar yapan iş bulma merkezleri bu yardımların karşılığında iş bulmaları için baskı yapıyor. Randevuya gitmeyen, kaçıran veya çalışamayacaklarını kanıtlayamayan kişiler, büyük bir ciddiyetle cezalandırılıyor. 2024 yılında iş bulma merkezi, yaklaşık 370.000 kişiye yardım kesintisi uyguladı; bu, bir önceki yıla göre %63,4 daha fazla bir artış anlamına geliyor.
Hükümetlerin katı politikaları
Hükümetin, özellikle CDU'nun seçim kampanyalarında sıkça dile getirdiği "sosyal parazitler" söylemi, yoksullara yönelik sert bir yaklaşımın temelini oluşturuyor. Hükümet, yardımların kesilmesinin orta sınıf için faydalı olduğunu savunuyor. Ancak, son yıllarda reel ücretleri durağanlaşan ve işlerini kaybetme korkusu yaşayan insanlar, bu durumu kabul etmiyor.
Sosyal demokratlar ve Hartz Reformları
Sosyal Demokratlardan da bu konuda bir çözüm beklemek pek mümkün değil. Hartz reformlarından sorumlu olan „yoldaşlar“, hükümete karşı çıkacak bir politika geliştirmiyorlar, çünkü hükümette yer almak istiyorlar. Yeni koalisyon anlaşmasında, "yeni bir temel güvenlik" anlayışına yer veriliyor. Bu anlayış, yaptırımların daha hızlı, daha basit ve bürokrasiye takılmadan uygulanmasını ve teşviğin tamamının kesilmesini içeriyor.
Yeni ekonomik politika ve sosyal devletin daralması
Yeni ilke, "Teşvik etmek yerine talep etmek" olarak belirleniyor. Ancak, askeri harcamalar için milyarlarca dolarlık sübvansiyonların olduğu bir ekonomik politika karşısında, sosyal devletin daraltılması birçok kesim tarafından sorgulanıyor. Bu çılgın ekonomik politikaların sosyal devlete ve halkın refahına ne fayda sağlayacağı belirsiz.
Solun tepkisi ve gelecek beklentileri
Solun bu durumu keskinleştirerek seçmenin isyanını tetiklemesi bekleniyor. Ancak şu ana kadar sendikalardan ya da sol partilerden ciddi bir direniş gösterilmedi. Yaklaşan yoksullaşmaya karşı çıkmayı CDU'nun sağındaki siyasi bloğa bırakmaktan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?