İsrail yıllardır Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak görüyor. Ancak dünyadaki hiç bir ülke bunu öyle görmüyor. Bu nedenle tüm ülkelerin konsoloslukları Tel Aviv’de. Filistin Kudüs'ün Doğu'sunu kendi başkentleri olarak kabul ediyor. Ancak bu bölüm 50 yıldır İsrail'in işgali altında.

Trump'ın kararı şiddetli protesto gösterileriyle karşılandı. Şiddet tırmanırken ABD ve İsrail'e karşı yapılan çok sayıda eleştiri de buna eşlik ediyor.

Bu hafta sonunda Filistin bölgesinde büyük huzursuzluk hakimdi. Ancak beklenen tepki açık bir şekilde oluşmadı. İsrail askerleriyle Filistinliler arasında çatışmalar yaşandı. 4 Filistinli öldürüldü, yüzlerce yaralı var.
Bunun Hamas'ın çağrısını yaptığı yeni bir intifada olması mümkün mü veya hafta sonu yapılan gösteriler bunun habercisi mi?

Hayır. Şu anda açık bir şekilde hayır. Bunun yeterli olup olmayacağını Filistin halkı düşünecektir. Ancak Hamas'ın Gazze şeridindeki gücünü riske atmak istemeyen Hamas'ın bu konuya fazla ilgi gösterdiğini söylemek zor.

İsrail halkı ne düşünüyor? Seviniyor mu, yoksa Filistinlilerin yeni bir intifada girişiminin korkusunu mu yaşıyor?

Trump'ın konuşması bir çok İsrailli için tarihi bir durum. Çünkü İsrail hükümetleri onlarca yıldır bunu başarmak için çabalıyor. Bununla birlikte "bu bize ne getirecek?" diyenlerin sayısı az değil. “Uzun dönemde bir halk olabilecek miyiz, yoksa daha fazla şiddetle karşı karşıya mı kalacağız? Uluslararası arenada, komşu Arap ülkeleri tarafından dışlanmaya devam mı edeceğiz?” Bu ruh hali de var.  Buna rağmen Trump'ın konuşmasından memnunlar.

Filistin halkının intifada'ya ilgi gösterdiğini söylemek zor. Hamas ve Fatah arasındaki çatışmanın sona ermesini istiyorlar. Daha iyi yaşam koşullarının yerleşmesini istiyorlar. Örneğin, Mısır sınırının açılması. Batı Şeria'da çalışmak için her gün 50.000 Filistinli İsrail'de. İntifada'nın gerçekleşmesi durumunda sınırı geçmelerine müsaade edilmeyecektir. Diğer yanda da Kudüs var. Kudüs’te yaşayan insanların vatandaşlık statüleri yok. Burada 320.000 Arap yaşıyor ve sadece belediye seçimlerinde oy kullanabiliyor. Ve çok kötü koşullar altında yaşıyorlar.
Bu durum ve beklentiler göz önüne alındığında “ufukta İntifada görülmüyor” diyenlerin sayısı az değil.