Oliver Decker'in ne demek istediğini anlamak için hızla büyüyen Alman ekonomisinin ne pahasına büyüdüğüne bakalım:
Plusminus’un haberine göre Michael Richter Erfurt’ta bulunan Zalando firmasında depocu olarak çalışıyor. Saat ücreti olarak 10,80 euro alıyor. Firmada çalışan 3000 emekçinin durumu da yaklaşık olarak aynı. Şehir içinde tutacağı bir evin kirasını ödeyemediği için kente kilometrelerce uzaktaki bir yerde oturuyor. Benzin gibi yan giderler aldığı maaşı eritmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı artmaya devam ewderken maaşlar aynı yerde sayıyor.
Richter, “bu durumdaki bir insan kendisini nasıl hisseder” diye soruyor.
Yağlı kazanç – cüzi ücret
Dört yıl önce işe başladığı zaman 1.180 euro net maaaş alırken şimdi bu 1.300 euroya çıkmış. Bu da yaklaşık olarak yüzde 10 artış anlamına geliyor. Ancak buna karşın şirketin kazancı yüzde 115 arttı.
Başbakan Merkel nasıl görüyor bunu?
O-Ton
Merkel
“Her ne kadar ülkemiz iyi gidiyorsa da, evet, hatta daha fazlası: Yeniden birleşmeden bu yana ekonomik olarak daha iyi durumda olmamıza rağmen, birçok insan gelecek için endişeleniyor” diyor.
Ülkenin büyümesinden bir pay almadığını düşünenlerin sayısı giderek artıyor. Çalışmaya rağmen aileyi göremediklerinden şikayet ediyorlar. Bzıları da değişen çalışma koşullarından rahatsızlar. Bir adam, “Artık Normal çalışma koşulu diye bir şey yok veya yok denecek kadar. Her şey kiralık işçilik, yarı zamanlı işçilik haline geldi” diyor.
Prof. Gustav Horn yıllardır Almanya’da ücretlerin düşük olmasını eleştiriyor.
"2000-2007 yılları arasında Almanya’da ücretler diğer Avrupa ülkelerine göre çok az arttı. Almanay 17 Euro ülkesi içinde 17. Sıradaydı.
Daha sonraki yıllarda da ücretler yıllık olarak ortalama yüzde 1,55 arttı.
Emekçilerin sırtından dünya ihracat şampiyonluğu
Almanya her yıl 287 milyar Euro ticari fazlalığıyla dünya ihracaat şampiyonu. Çünkü ücretlerin düşük olması Alman ürünlerini yurt dışında daha ucuz hale getiriyor.
Şurası açık ve net büyük koalisyon hükümeti döneminde işsizliğin azaldığı inkar edilmez. Merkel memnuniyetini şöyle açıkladı:
O-Ton
Merkel
“Ekonomimiz, ister küçük, ister orta ister büyük olsun, bugün iyi durumda”
Ancak Richter memnun değil: "Gelişmeden bana bir şey düşmüyor. Logistik sektöründe ve internetle sipariş sektöründe patlama yaşanıyor ve yeni işyerleri açılıyor. Ancak ne pahasına” diye soruyor.
Düşük işsizliğin diğer yüzü: Almanya’da 10 milyon emekçi asgari ücret seviyesinde veya altında para alıyor. Bu da çalışanların yüzde 22’si anlamına geliyor. Ekonomide patlama yaşanmasına rağmen düşük ücret sektörü bugüne kadar görülmemiş kadar yüksek.
Çocukluğumuzda bize sevgi ve anlayışlı olma yerine rekabet halinde olma, en iyi olma, anne-babaya, öğretmene, büyüklere yani otoritelere saygılı olma öğretiliyor. Bize öğretilen bu yaşam anlayışı, büyüdüğümüzde işsizlik gibi problemlerle karşılaştığımızda işsiz bırakanlara değil güçsüzlere saldırının yakıtı haline geliyor. Türkçe’deki deyişle: “Eşeğini değil semerini döven” oluyoruz.