TV düellosu

|   Türkiye

İstanbul için sözlü kapışma

Ekrem İmamoğlu 18 gün İstanbul’da belediye başkanlığı yaptı. Ardından seçim iptal edildi. Seçimlerin tekrarlanması öncesi AKP adayı Yıldırım ile birlikte bir televizyon düellosuna çıktı.

TV’deki düelloyu Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat yorumladı.
“Adı da zaten bir ‘karşılaşma’ olarak konulan ve haftalar öncesinden kuşatılarak adeta siyasi bir boks maçı havasıyla gelinen programda neler oldu, geriye ne kaldı?” Sorusuna cevap arayan Polat şunları söyledi:

Binali Yıldırım, programın özellikle ilk bölümünde iki kez sinirlenerek ‘kardeşim’ ifadesini kullandı. Daha önce programcılara karşı ‘Bu nasıl soru?’ gibi iktidarını ima eden sorularıyla da tanıdığımız Yıldırım, tek adam yönetimine dayalı iktidar yapısının kendisi üzerinde yarattığı sonuçları da programda çeşitli biçimlerde yansıttı. Rakibine karşı araya girerken ya da tepki gösterirken kullandığı üslup bunun bir işaretiydi.

Ekrem İmamoğlu’nun temel stratejisinin ise, AKP tabanını etkilemek bakımından rakibini sıkıştırırken rencide etmemeye, üzerine çıkıp çiğnemeye varan tutumlara girmemeye özen göstermek üzerine kurulu olduğunu söylemek mümkün. Bununla birlikte dersine iyi çalışmış bir performans sergileyen İmamoğlu, 31 Mart gecesi Anadolu Ajansının uzun süre veri paylaşımını kesmesine dair sorduğu sıkıştırıcı sorularla Yıldırım’ı ‘Veri kesilmesi doğru olmamıştır. Ama bu konuda açıklama yapması gereken AA’dır’ demek zorunda bıraktı.

Diğer yandan beklendiği gibi program sırasında sosyal medya da bir yan kulvar olarak işledi. Örneğin İmamoğlu’nun kravatının mavi beyaz olması üzerine troller bol bol Yunanistan benzetmesi yaptı. Oysa bu renkler İstanbul’un logosunun renkleriydi ve kaldı ki Yunanistan da Türkiye’nin bir komşusudur.

İmamoğlu rakibine kıyasla daha güler yüzlü ve hazırlıklıydı ancak, onun da, 23 Haziran’a kadar sürekli gündemde olmaya yönelik bir strateji izlemesinin yarattığı gerilimin yıpratıcı etkisi hissediliyordu. Rakibine göre zamanı daha iyi kullandı, çok daha hazırlıklıydı ve yine de nispi bir tutukluk gözleniyordu.

İmamoğlu’nun belediyelere dair sosyal mekanlarda içki kullanımına kendisinin de izin vermediğini söylemesi ise AKP tabanı dikkate alınarak kullanılan bir söylem olsa da, iktidarın bugüne kadar mekanın ve yaşam biçimlerinin muhafazakârlaştırılmasına dair yaptığı basıncın bir sonucuydu aynı zamanda.

Programda Fethullah Gülen üzerinden sorular bağlamında aslında şunu da hatırlatabiliriz. Yıldırım ithat edici olmasa da, rakibini bu konuda sıkıştırma ve teste tabi tutma hakkına sahip olma duygusuyla davrandı. Çünkü, iktidar zaten İmamoğlu’nun sıkıştırma ve hatta kazandığı seçimi iptal ettirme stratejisini de bunun üzerine kurmuştu. Oysa örneğin, Fethullah Gülen’in kardeşi Nidai Gülen’in 14 Ekim 2012 günü düzenlenen cenaze törenine katılan 3 AKP’li bakandan birisi Binali Yıldırım’dı. Yine 2013 yılında Türkçe Olimpiyatlarına katılarak Fethullah Gülen hakkında övgü dolu sözler söyleyen de kendisiydi.

Bu program seçmen davranışlarını nasıl etkiler? Doğrusu seçimlere bir hafta kala eğilimler büyük oranda şekillenmiş durumdu. Bu açıdan nicelik olarak dikkate değer bir sonuç yaratabileceği kanısında değilim. Ama ‘sıfır’ etkisi olur demek de anlamsız olur herhalde.

‘İlahi iktidarın’ rakibi karşısında terlediği bir program izledik, demokrasi adına bir artıdan söz edebileceksek bunu not edebiliriz.

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için