Tetikleyici olay: Proje okullarındaki öğretmenlerin tayin edilmesi, Bu durumdan ülke genelinde 20.000 kadar öğretmenin etkileneceği tahmin ediliyor. Bu haber birkaç gün önce ve sürpriz bir şekilde geldi. Proje okulları; yüksek standartları olan, yurtdışıyla işbirlikleri bulunan prestijli liseler. İsminin gizli kalmasını isteyen bir öğrenci, ARD kanalına yaptığı açıklamada bu tayinlere öfkeyle tepki gösteriyor:
"Öğretmenler hukuka aykırı bir şekilde tayin ediliyor. Bu, öğretmenlerimiz için yapılan bir protestodur. Yalnızca benim okulumda bir anda 8 öğretmen tayin edildi; bu kesinlikle rutin bir uygulama değil. Onların yaptığı şeyin arkasında başka bir şey var."
Bir avukat protestoyu izliyor. Kendisi de zamanında Beşiktaş’taki bir proje okulunun öğrencisiymiş.
"Öğrenciler, öğretmenlerinin siyasi görüşlerinden dolayı ayrımcılığa uğradığını ve tayin edildiklerini düşünüyor. Öğrenciler haklı olarak öğretmenlerinin hangi kriterlere göre değiştirildiğini bilmek istiyor, şeffaflık talep ediyorlar."
Basına göre, özellikle hükümet karşıtı olarak görülen, örneğin son zamanlarda hükümet karşıtı gösterilere katılan öğretmenler tayin ediliyor.
„İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu tutuklandıktan sonra ve bu konunun derslerde işlenmesi sonrası bu öğretmenlerin görevlerine son verildi. Yerlerine muhtemelen hükümete daha yakın kişiler atandı“ deniyor.
Eğitim-Sen sendikasından Kemal Irmak, Halk TV’de yaptığı açıklamada bunun yasal olmadığını söyledi:
"Öğretmenler normal yaşamlarından koparılıyor. Türkiye tarihinde ilk kez böyle bir şey oluyor. Kritersiz ve yıl ortasında. Bu kesinlikle hukuka aykırı."
Konu giderek büyüyor. Medyada tartışmalar dönüyor, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de televizyonda yaptığı açıklamada tayinlerin yasalara uygun olduğunu söyledi.
"Bu 2020 yılında çıkan bir yönetmenlik. 4 yıl sonunda proje okullarındaki öğretmenlerin görev süresi ya uzatılır ya da uzatılmaz."
Ancak Beşiktaş’taki gösteride bu açıklamalar ikna edici bulunmuyor. Öğrencilerin pankartlarında şu ifadeler yer alıyor:
"Biz sizin projeniz değiliz."
"Öğretmenlerimize dokunmayın."
"Eğitimde huzur istiyoruz."
İsminin gizli kalmasını isteyen bir öğrenci, öğretmenlerin tayin edilmesini ülkedeki kitlesel protestolara bağlıyor. Bu protestoların gençler tarafından yönlendirildiğini söylüyor:
"Üniversiteleri ve üniversite öğrencilerini kontrol altına alamadılar, bu yüzden şimdi liselilere yöneldiler. Ama bizi – liseli öğrencileri – asla durduramayacaklar."
Sonra bir protesto yürüyüşü kolu köşeyi döndü. Üniversiteliler de onlara katıldı. Pankartlarında: Karl Marx ve artık bir direniş sembolü olan Pokémon Pikachu. Türkiye'de on yılı aşkın bir süredir yaşanan en büyük protesto hareketi artık liselere de ulaştı.