R+V'nin araştırmasına göre, Alman toplumunda kutuplaşma hissi önemli ölçüde arttı. Ankete katılanların yüzde 75'i, toplumun giderek daha fazla bölündüğüne inanıyor. Bu oran, geçen yıl yapılan ankette yüzde 48 seviyesindeydi. Özellikle göç politikalarına yönelik tartışmaların yoğunlaşması, bu endişeleri daha da körükledi.
Hayat pahalılığı ve ekonomik belirsizlikler endişe verici boyutta
Ankette ekonomik beklentiler de ele alındı. Katılımcıların yüzde 70'i, artan hayat pahalılığından endişe duyduğunu belirtirken, bu oran geçen yıl yüzde 57 seviyesindeydi. Ayrıca, ekonomik durgunluk korkusu taşıyanların oranı yüzde 48'den yüzde 68'e yükseldi. Philipps Üniversitesi’nden Isabelle Borucki, enflasyonun düşmesine rağmen fiyatların yüksek kalmasının halktaki kaygıları artırdığını ifade etti.
Ekonomik belirsizlikleri tetikleyen faktörler arasında Çinli elektrikli otomobil üreticileriyle artan rekabet, Ukrayna savaşı nedeniyle yükselen enerji fiyatları, yüksek faiz oranları ve ABD'de Donald Trump’ın yeniden göreve gelme ihtimaliyle ortaya çıkan küresel ekonomik belirsizlikler yer alıyor. ABD'nin Almanya’ya yönelik gümrük vergisi tehditleri de ülkenin en büyük ticaret ortağıyla ilişkilerini belirsiz hale getiriyor.
Siyasetçilere güven dipte
Ankete göre, Almanların siyasetçilere güveni oldukça düşük seviyede. Geçen yıl siyasetçilerin görevlerini yerine getirmekte yetersiz kaldığını düşünenlerin oranı yüzde 49 iken, bu yıl yüzde 61’e yükseldi. Ayrıca, katılımcıların yüzde 55'i hükümetteki ve muhalefetteki siyasetçilere düşük not verdi.
Araştırmayı yöneten Grischa Brower-Rabinowitsch, Almanların siyasetçilere güveninin tehlikeli derecede düşük olduğunu ve halkın büyük bir kısmının artık temsil edilmediğini hissettiğini belirtti. Siyasi tartışmaların stratejik hesaplarla yürütüldüğünü ifade eden Brower-Rabinowitsch, bu durumun halkın siyasetten uzaklaşmasına neden olduğunu söyledi.
Toplumda kutuplaşma derinleşiyor
Anket sonuçlarına göre, toplumdaki bölünmüşlük hissi giderek artıyor. Her dört Almandan üçü, ülkede kutuplaşmanın ciddi boyutlara ulaştığını düşünüyor. Yaz aylarında bu oran yüzde 48 seviyesindeydi. Uzmanlar, göç tartışmalarında düşman algısı yaratılmasının toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirebileceği uyarısında bulundu.
Almanya’da 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek erken seçimler öncesinde ekonomik sıkıntılar ve toplumsal gerilim, seçmenler için en büyük endişe kaynağı haline gelmiş durumda. Seçmenlerin önemli bir kısmı, ne iktidarın ne de muhalefetin ekonomik sorunları çözebileceğine inanıyor.