CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, AB vatandaşlarının Bürgergeld sistemini “kötüye kullandığını” öne sürerek sosyal yardım ödemelerini kısıtlamayı gündeme getirdi. Hedef olarak vatandaşları gösterirken, esas saldırının sosyal devletin kendisine yöneldiği göz ardı ediliyor.
Hükümet, özellikle tam zamanlı çalışmayanları veya geçici işlerde çalışanları suçlu ilan ediyor ve işverenleri de yasa dışı çalıştırdıkları işçilerin aldığı yardımlardan sorumlu tutmayı planlıyor. Sosyal devleti “daha dirençli” kılma bahanesiyle yapılan bu düzenlemeler, zaten olmayan dayanışmayı ve sosyal hakları ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Gözlemcilere göre, „dikkate değer olan, bu adımlara karşı ne halk ne de sendikaların kayda değer bir tepki vermemesi. Sosyal devletin sürdürülebilirliğine dair uyarılar yapılırken, toplumun sessizliği ve sendikaların hareketsizliği, hükümetin planlarını kolaylaştırıyor. Böylece asıl suçlu olarak gösterilen vatandaşlar ve göçmenler oluyor, fakat sosyal devlete yönelik saldırının gerçek sorumluları görünmez kalıyor.“
Bu yardımla yaşayan bir vatandaş şunları söyledi: „Sonuçta, sosyal haklar ve dayanışma, sessiz bir toplum ve mücadele etmeyen sendikaların gölgesinde erimeye devam ediyor. Hükümet gerekçeler üretip suçlu ararken, sosyal devletin yok edilmesi adım adım hayata geçiriliyor.“