Sosyal devlet mi, Reform tiyatrosu mu?

|   Politika

Alman hükümeti yeni “Agenda 2030” sloganıyla sosyal devletin geleceğini şekillendireceğini iddia ediyor… ama plan pek ortada yok.

Eski Şansölye Gerhard Schröder’in Agenda 2010 modelinden ilham alan CDU Genel Sekreteri Carten Linnemann, “İş tekliflerini sürekli reddedenler artık Bürgergeld alamayacak” diyor. SPD’li Çalışma Bakanı Bärbel Bas ise “Zorlamalar olabilir ama adil olmalı” diyerek biraz daha yumuşak bir tavır sergiliyor.

Saçma kesintilerle sosyal belirsizlik yaratılması nedeniyle faşist parti AfD’nin oy oranı %25’e ulaşırken iki üç ayda hükümete güveni kaybedenlerin oranı %20 arttı; demek ki halk reform tiyatrosunu pek de beğenmiyor.

CDU/CSU cephesinde ise işler biraz daha sert: Jens Spahn, Bürgergeld’den “%10’a varan tasarruf” yapılabileceğini söylüyor. Şansölye Merz ise minimum %5’le yetiniyor ama “acı verici olmasın, işe yarasın, büyümeyi desteklesin, adil olsun” diye ekliyor. Burada küçük bir ironi var: Spahn, sağlık bakanlığı döneminde milyarlarca Euro’yu maske skandalında heba etmiş ve Uzak Doğu’dan çöp mallarla parti dostlarına kazanç sağlatmıştı.

SPD cephesinde ise işler biraz nostaljik: Lars Klingbeil, Schröder’in “Agenda 2010”unu överken bunun “cesur bir reform” olduğunu söylüyor. Tabii reformdan kastı, sosyal devletin hem güçlü hem de mali açıdan sürdürülebilir olması. Ama zenginlerden vergi almak hâlâ tabu. 

Kısacası Almanya’da “Agenda 2030”, bir yandan reform iddiası taşıyor, diğer yandan halkın gözünde hâlâ sözde reform, gerçekçe kesintiler… ve bolca siyasi retorik ile özetlenebilir.

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için