Solingen’de 25 yıl önce Neonaziler bir evi ateşe vererek beş kişiyi yakarak öldürdüler. Saldırı sırasında üç yaşında olan ve ağır bir şekilde yaralanan Güldane bu gün hala hem ruhsal hem de bedensel olarak acı çekiyor.
"Bana bakan birisine, ilk bakışta normal görünüyorum, ama birisi ellerimi gördüğünde, “o ne öyle? ne oldu?” "diye soranlara çay suyundan yandığını söylüyor. Çünkü uzun zaman cildini çay suyunun yaktığını zannediyordu. Solingen'deki kundaklama saldırısının kurbanlarından biri olduğunu öğrendiğinde 15 yaşındaydı: "evde bu konuda konuşulmadı. Babam bu konunun koşulması için okulumu bitirmemi bekledi."
Bu konuda ona fazla bir anlatmadı. Birisi olayla ilgili soru sorduğunda ağlamaya başladığını anlatıyor Güldane. “Bu nedenle artık ona hiç bir şey sormuyorum“ diyor.
Irkçı saldırılar
Eylül 1991: Hoyerswerda’da Neonaziler bir mülteci yurduna çelik gülleler ve alevlerle saldırdı.
Ekim 1991: Hünxe’de Neonaziler bir mülteci yurdunun camından içeri tutuşturulmuş meşale attı. İki kız çocuğu ve nineleri ağır bir şekilde yaralandı.
Ağustos 1992: Rostock-Lichtenhagen’da mülteci kabul merkezini kuşatan ve taşla saldıran Neonaziler binayı ateşe verdi. Bu saldırı Hamburg’taki gösteride faşizme karşı olanları kovalayarak gövde gösterisi yapan polisin gözleri önünde gerçekleşiyordu.
Kasım 1992: Mölln’de iki ev ateşe verildi. İki Türk kızı ve nineleri hayatını kaybetti.
Neonaziler 183 kişiyi katletti
Almanya'da ırkçı Neo-Naziler 1990 yılından bu yana 20'si Türk olmak üzere 183 kişiyi katletti. Pazar günleri yayınlanan Welt am Sonntag Gazetesi'nin 2011 tarihli sayısındaki habere göre ırkçıların öldürdüğü kişilerin sayısı resmi kayıtlara sadece 47 olarak yansıdı.
Merkezi Berlin'de bulunan Amadeu Antonio Vakfı tarafından yapılan araştırmaya göre ilk Türk kurban 28 Aralık 1990'da öldürülen 17 yaşındaki Nihad Yusufoğlu.
Telaş ve Korku
Artan sığınmacı ve mülteci sayısından kazançlı çıkan ırkçı partiler eyalet parlamentolarına girdiler. Seçmenlerini ırkçı partilere kaptıran iktidar partileri 1993 Mayıs’nda Federal parlamentoda iltica hakkını sınırlayan yasayı onayladı.
Bu Neonazi saldırılar Almanya’da yaşayan göçmenler arasında korku saldı. Çok sayıda insan Almanya’nın güvenli bir yer olup olmadığını, sıranın kendisinde olup olmadığını sormaya başladı.
Türkiye kökenli işçiler evlerinin kundaklanacağı korkusuyla kapı zillerinden Türkçe isimlerini sildiler, balkonlarda su bulundurmaya başladılar ve olası bir kundaklamadan hızlıca kurtulabilmek için ip merdivenler aldılar.
Neonazilerin Solingen kundaklaması, 1990'da Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinin ardından ülkenin yaşadığı en büyük trajedi olarak tarihe geçti.
Ancak politikacıların “yabancı dostu” mesajlarına rağmen ırkçı Neonazi saldırılar durmadı. Sadece 2017 senesinde 2200 ırkçı saldırı kayıt altına alındı.
