Gelelim habere. Bu yıl 80 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü.
„Sınır Tanımayan Gazeteciler“ örgütü tarafından yapılan açıklamaya göre bu yıl bir önceki yıla göre öldürülen gazeteci sayısı 15 arttı. Bunların çoğunluğu sadece Afganistan, Suriye, Meksika, Yemen ve Hindistan’da hayatını kaybetti.
Hedef alınarak öldürülen gazetecilerin sayısı da arttı. Faillerin ve azmettiricilerin çoğu elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler genel sekreteri Christophe Deloire, politikacılar, dini liderler ve işverenlerin gazetecilere karşı duyduğu nefretin trajik sonuçlara sebep olduğunu söyledi.
Örgütün hazırladığı yıllık rapora göre, dünya genelinde parmaklıklar arkasında 348 gazeteci ve basın mensubu tutuluyor. Bunların yarısından fazlası 5 ülkede bulunuyor. Bu ülkeler Çin, Mısır, Türkiye, İran ve Suudi Arabistan. Çin 60 tutuklu basın mensubuyla birinci sırada, onu 38 basın mensubuyla Mısır ve 33 basın mensubuyla Türkiye takip ediyor.
Türkiye, hapisteki profesyonel gazeteci sayısı bakımından ise yine ilk sırada yer aldı.
RSF raporunda, Türkiye'de 2018'de 80'den fazla gazetecinin, "terör propagandası", "Türk kimliğini aşağılamak" ve "cumhurbaşkanına hakaret" gibi suçlardan uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldığı belirtildi.
Rapora göre geçen 10 yılda dünya genelinde profesyonel mesleği gazetecilik olan toplam 702 kişi öldürüldü.
Avrupa'da da hedefli cinayetler sonuçsuz kalıyor
Avrupa'da da gazetecilerin durumu kötüleşti. Mihr'e göre, AB ülkelerinde gazetecileri hedef alan cinayetlerin sonuçsuz kalması, sorumluların cezasız kalması, yeni ve endişe verici bir gelişme oldu.
Daphne Caruana Galizia'nın ve Jan Kuciak’ın öldürülmesi, bu güne kadar hala aydınlatılmadı. Ayrıca destekçilerin ortaya çıkarılmasının istenmediğine dair güçlü şüphelerimiz var. Çünkü bu iki gazeteci de iki ülkedeki en yüksek iktidar çevrelerindeki yolsuzluk araştırmıştı.