Foodwatch bunu değiştirmek için kolları sıvadı. Halkın karar alma mekanizmalarını oluşturmak için ülke genelinde halk oylaması hakkını gerçek haline getirmekte kararlı olduklarını açıklayan 30 kuruluş, vatandaşlardan yardım istedi.
“Bir süre önce bir milletvekiliyle gıda maddeleri firmalarındaki hijyen kontrollerini tartıştım ve bunun şeffaf hale getirilmesini istedim.
Milletvekili bana iyi gerekçelerim olduğunu, ancak muhtemelen bu konudaki talebimi destekleyemeyeceğini söyledi. Çünkü seçim bölgesindeki bürosuna vatandaşlar değil yerel ekonominin temsilcileri geliyordu, böylesi bir durum onları kızdırırdı.”
Böylesi durumlar doğrudan demokrasiye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu kanıtlıyor. Seçimler arasında önemli konularda oylama yapma hakkımız olursa politik tartışmaları değiştirebiliriz.
30 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu birlikle Almanya’da doğrudan demokrasiyi gerçekleştirebiliriz.
Almanya dışındaki tüm AB ülkelerinde doğrudan demokrasi olduğunu biliyor muydunuz? Bu hakla lobilerin etkisini sınırlamanın az bir şey olmadığını düşünüyoruz. Hep birlikte yeni kurulacak federal hükümetin koalisyon sözleşmesinde ülke genelinde halk oylaması taahhüdünün yer almasını sağlayalım.
Tüketici politikası Halk Oylamasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Genellikle tüketiciler için önemli olan konular parlamenterler tarafından ele alınmıyor. Çoğunlukla ekonominin çıkarları bizim çıkarlarımızın üzerinde yer alıyor: Gıda maddeleri etiketlerinin şeffaf olması arzusu, besicilik veya Serbest Ticaret Anlaşması sorununu düşünün. İmza kampanyası için