Bunun için caydırıcı önlemleri sertleştirmeyi planlayan Seehofer, Koalisyon anlaşmasında da adı geçen "yönlendirme merkezlerinin" kurulmasını istiyor.
Başvurular bu "yönlendirme merkezlerinde" değerlendirilecek. Sığınmacılar, haklarında ülkelerine sınır dışı edilip edilmeyecekleri veya hangi belediyeye gönderileceklerine dair karar verilene kadar bu merkezlerde tutulacak.
Seehofer’in iltica planına göre bir Avrupa Birliği (AB) ülkesinde yaptıkları sığınma başvuruları reddedilmiş ve yanında herhangi bir geçerli belge bulunmayan sığınmacılar Almanya sınırlarından geri çevrilecek.
Merkel
AB içinde ortak bir çözümden yana olan Başbakan Merkel önerinin Birlik içinde bir domino etkisi yaratacağı gerekçesiyle öneriye karşı direniyor.
Başbakan Merkel’in başkanı olduğu CDU, daha önce Almanya’da yaptıkları iltica başvuruları geri çevrilen sığınmacıların yeniden ülkeye girişlerine izin verilmemesine onay verirken, bir başka AB ülkesinde sığınma başvurusunda bulunmuş ve yanında geçerli belgeler bulunmayan sığınmacıların sınırdan çevrilmesine ise karşı çıkıyor.
Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Meclis Grup Başkanı Andrea Nahles de birlik partilerini iltica politikası konusunda yaşanan anlaşmazlığa son vermeye çağırdı. Yaklaşan Bavyera seçimlerine atıfta bulunan Nahles, "Eyalet seçimlerine hizmet eden türde tiyatro oyunları sergilemek uygun değil" dedi.
Krize muhalefetten tepki
Yeşiller partisi eski eş genel başkanı Cem Özdemir de Seehofer’i eleştirerek, “CSU’nun Bavyera yerel seçimlerine oynayarak Avrupa’nın geleceğine tek başına karar vermeye kalkması kabul edilemez” dedi. Bavyera'da eyalet seçimleri 14 Ekim'de yapılacak.
Irkçı parti AfD’nin meclis grubu başkanı Alice Weidel de tartışmaları Bavyera’daki yerel seçimlerde Birliği kurtarabilmek adına bir seçim tekniği olarak değerlendirdi. Weidel, İçişleri Bakanı’nın AfD’nin pozisyonunu “keşfettiğini”; ancak partisinin kötü bir kopyasının asla çözüm olamayacağını söyledi.