Bakan bunun yerine taz gazetesi yayın yönetmenini bakanlığa çağırıp polisi eleştiren tartışmalı köşe yazısının etkilerini konuşacak. Bundan başka ‘Etik düzeyin, gazeteci sorumluluğu ve basın imajının korunmasından yana olan’ Alman Basın Konseyi’ne başvuracağını söyledi. Seehofer’in gazeteciye suç duyurusunda bulunacağı açıklaması ‘Basın özgürlüğüne müdahale’ olarak eleştirilmişti.
Polislerin önemli bir bölümünün genellenerek "faşist kafalı otoriter kişilikler" olarak tanımlanan makalede "Onlara pedikür bile yaptırtmam. Sonuçta törpü de silah olarak kullanılabilir", "Peki seramik boyamacılığı? El altından gamalı haçlı çay seti üretip gelirlerini bir sonraki terör örgütünü finanse etmede kullanabilirler", "Diğer insanlara hükmedebilecekleri işler söz konusu bile olamaz. Onları hayvanların yanına bile yaklaştırmamak lazım. Sahiplerini öldüren başka köpekler yetişmesin" ifadeleri yer almıştı.
Eleştiriler ve Başbakan Merkel’le görüşmenin ardından geri adım atan Seehofer, suç duyurusunun bakanlık tarafından gözden geçirileceğini açıklamıştı.
DW'den Jens Thurau, Horst Seehofer’in, İçişleri Bakanı olarak aynı zamanda basın özgürlüğünü garanti altına alan anayasadan da sorumlu olduğunu hatırlatmıştı.
"Kölner Stadt-Anzeiger", " Yazının ana fikri ve vardığı sonuçlar oldukça zayıf, 'tüm polisler kötüdür' genellemesi ucuz ve laubalice. Ama kötü yazılmış köşe yazıları da basın özgürlüğünün koruması altındadır" yorumu yapmıştı.
Hristiyan Sosyal Birlik partili muhafazakar politikacı Seehofer'in siyasi kariyerinde bizzat göçmen kökenlilere karşı dışlayıcı söyleme katkıda bulunduğuna dikkat çeken "Frankfurter Rundschau" da, “Hiciv niyetli yazılmış yazıda polislerin çöplüklerde çalıştırılması talep ediliyor… Ama bir bakanın buna karşı ceza hukukuna başvurmak istemesi basın özgürlüğüne karşı yapılmış küstahça bir saldırıdır" diye yazmıştı.
Seehofer'in tutumunun otoriter devletlerdeki hükümetlerle farkı olmadığına işaret eden"Neues Deutschland" ise tartışmaya, "İçeriksel bir tartışmaya girmek yerine suç duyurusu tehdidinde bulunan Seehofer, otoriter devletlerin hükümetlerinden farklı davranmamış oluyor” diyerek katılmıştı.