“Biz, Almanya’nın silahlı kuvvetleri ve altyapısıyla Avrupa’daki konvansiyonel savunmanın belkemiği olmasını hedefliyoruz.” Şunu da ekledi: “Kötü donanımlı bir Almanya, bugün Avrupa için güçlü silahlanmış bir Almanya’dan daha büyük bir tehlikedir.” Ve şöyle açıkladı: “Yeni Alman hükümetinin en önemli görevi Bundeswehr’i (Almanya Silahlı Kuvvetleri) güçlendirmektir, buna inanıyorum.”
Arnold Schölzel Jungewelt için yazdığı yorumda şunlara dikkat çekti: Steinmeier, 8 Mayıs’ta Bundestag’da (Alman Federal Meclisi) bu söylemini yineledi: Bu Almanya’nın “doğuda ve batıda süren dönemsel kırılmalarla” başa çıkması gerektiğini savundu. Brüksel’de ise bu ifadelerin öncesine şu yalanı ekledi: “Putin savaşı bu kıtaya geri getirdi.” NATO’nun 1999’daki Yugoslavya’ya saldırısı, Kosova’nın ayrılması ve NATO protektorası olarak kurulması ise hiç yaşanmamış gibi sunuluyor. O sırada Steinmeier, Bonn’daki Şansölyelikte istihbarat servislerinden sorumlu kişiydi. ABD’nin sebep olduğu “dönemsel kırılmanın” ne olduğu ise her iki konuşmasında da açıklanmadı. Kastedilen, görünüşe göre Washington’un Ukrayna’daki savaşa son verme çabaları. Washington ile Moskova arasında olası bir uzlaşma ihtimali bile bu Almanya’nın siyasi liderliği için katlanılmaz. Bu elbette 1945’le hiçbir şekilde kıyaslanamaz; zira Berlin bugün, bu “dönemsel kırılmanın” onarılmasında Londra ve Paris’i yanında görüyor. Bu da 1914 veya 1939/1941’deki Alman savaş hedefleriyle benzeşmiyor – o dönemlerde Almanya’nın önderliğinde “Batı Avrupa” kastedilerek kıtanın doğu kısmı kolonileştirilmek istenmişti. 1914’ün başlığı: Rus despotizmine karşı savunma. 1941’in başlığı: Bolşevik tehlikeye karşı savunma. Sıfatlar değişiyor, ama çıkarlar aynı kalıyor.
Bugünün Banderacı Ukrayna’sında, eski hedefleri gerçekleştirmeye istekli yeterince işbirlikçi bulunuyor. 2014’te Dışişleri Bakanı olarak Steinmeier, Maidan’daki faşistlerle – selefi Guido Westerwelle’in birlikte fotoğraf çektirmeyi reddettiği kişilerle – Kiev’deki darbeye önayak olmuştu. Bugün ise 8 Mayıs arifesinde mevcut dışişleri yetkilisi Johann Wadephul, bu Almanya’nın Ukrayna’yı “her türlü araçla” Rusya’ya karşı destekleyeceğini söylüyor. Bu uğurda artık hiçbir mali sınır tanınmıyor.
Bu Steinmeier-Merz-Almanyası, eski yolda ilerliyor. 8 Mayıs günü Bundestag’da Rusya ile uzlaşmaya dair tek bir kelime edilmedi; sadece zafere odaklanılmıştı. Steinmeier, “Savaşın nereye götürdüğünü biliyoruz,” dedi. NATO’ya katılındığı günden bu yana bu yalan hiç değişmedi: Savaş isteniyor.
