„Sarı Yelekliler’in hepsi Paris‘te gösteri yapmıyor. Bölgelerinde kalanlar kendilerinin engellenmemesi için yolları kapatıyorlar.
Soissons’ta bir kamyon şoförü bir saat sıkışan trafikte kalsa da klaksonla „sarı yelekliler“ protestocularını destekliyor. İşe giden bir adam: “Yaptıkları meşru” diyor ve ekliyor “hiçbir şey getirmeyecek.”
Kavşakta bekleyen „Sarı Yelek“lerini giymiş 72 yaşındaki iki emekli, "Bu hükümete karşıyız, taleplerimizi ilettik“ diyorlar ve çocukları ve torunlarının durumunun daha iyi olması için, "Taleplerimiz karşılanmazsa yeni yıla kadar veya daha uzun süre burada kalacağız.“
Bunlardan birisi ayda 1000 Euro emekli maaşı alıyor. Şikâyet etmek istemiyor. Soğuk da onu rahatsız etmiyor. "Ateş yakıyoruz ve yumuşamayacağız“ diyor.
"Utanç verici"
Yolun diğer tarafında toplanmış „sarı yelek“lerini giymiş gençlerden birisi, vergilerden bıktığını, yoksulların elinde kolunda ne varsa aldıklarını, bunun utanç verici bir durum olduğunu söylüyor. Ve devam ediyor, „ 17 Kasım tarihinden bu yana insanlar ihtiyacımız olan, mümkün olan ve verebilecekleri neleri varsa getiriyorlar: makarna, kahve, pasta. Bundan başka bir ocağımız ve buz dolabımız var.“
"Şu kibirli adam"
“Hükümetteki insanlara bakın, ceplerini nasıl dolduruyorlar“ diyor ve konuşmaya devam ediyor bir başkası, “ve şu küstah bizi azarlayan bizi dinlemeyen kibirli Cumhurbaşkanı.“
"Yıllarca solu seçtik, sağı seçtik ve şimdi boka oturduk. Yeter artık." diyor başka bir „sarı yelekli. O son seçimlerde faşist parti lideri Marine Le Pen’i seçmiş. Gerekçe 50 yıl boyunca seçtiği partilerin Mavi Gökyüzü vaadinde bulunmuş olması ve hiçbir şeyin olmaması.
„Sarı Yelekliler“ yeni bir ülke sunuyor: 17 Kasım’dan bu yana sürekli olarak yeni insanlarla tanışmış olmakla övünüyor 30 yaşındaki bir kadın protestocu. „Biz büyük bir aileyiz, burada önemli olan fırtına ve havaya rağmen yürekten ve dostça birlikte olmamız“ diyor.
Yumuşamak istemiyorlar
Yanıp sönen mavi ışığıyla polis arabası geliyor. Bir protestocu dalga geçiyor: "Bizim için hiç fark etmez. Bir kaç defa bizi avladılar. Onlar geçip gittikten sonra yeniden burada oluruz.“
