Hedef, daha önce Olaf Scholz ve Karl Lauterbach döneminde çıkarılan „Hastane Bakım Hizmetlerini İyileştirme Yasası“ (Krankenhausversorgungsverbesserungsgesetz) (KHVVG) ile başlatılan reformu uygulamada daha pratik ve günlük hayata uygun hâle getirmek.
Yasa tasarısı, özellikle hastanelerin finansman mekanizmasını değiştirmeyi öngörüyor. KHVVG ile vaka başına sabit ödeme sisteminin yerini, hastanelerin belirli hizmetleri hazır bulundurması karşılığında ödeme yapılan “önceden tahsisli ödeme” alıyor. Eleştirmenler, bunun küçük hastaneler için risk oluşturabileceğini ve hizmet kayıplarına yol açabileceğini belirtiyor. KHAG ise geçiş süreleri, eyaletler için istisnalar ve finansman esnekliği gibi değişiklikleri içeriyor.
Junge Welt gazetesinin haberine göre, Hastane reformuna yönelik muhalefet ve sendikalar ciddi endişelerini dile getiriyor. Sol Parti, personel giderlerinin vaka başına ödemelerden ayrılmasını ve güvence altına alınmasını talep ederken, yeşiller çocuk sağlığı ve özel hizmetlerin korunmasını öncelikli görüyor. Sendikalar da reformun sadece ekonomik mantığa dayandığını, çalışanların ve hastaların ihtiyaçlarını yeterince dikkate almadığını belirtiyor. Verdi ve Marburger Bund, özellikle personel üzerindeki yükün hafifletilmesi ve planlama güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Almanya’da 1990’lardan bu yana hastane sayısı 2.400’den 1.900’ün altına düştü ve 2020–2024 arasında 60’tan fazla hastane iflas etti. Reformun amacı, bu “hastane kapanışları” döngüsünü durdurmak ve sağlık hizmetlerini güvence altına almak olarak açıklanıyor.
KHAG’nin ikinci ve üçüncü okumaları Bundestag’da 11–12 Aralık 2025’te yapılacak, ardından Bundesrat tasarıyı tekrar görüşecek. Yasanın, yıl bitmeden yürürlüğe girmesi bekleniyor.
