“Siyah-kırmızı” (CDU-SPD) federal hükümetin üyeleri, Çarşamba günü Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı “küçük tasarruf paketini” kabul etti. Bakan Nina Warken (CDU), bu yolla özellikle hastanelerden iki milyar avro tasarruf etmeyi planlıyor.
Buna ek olarak, sağlık sigortası kurumlarının idaresi ve araştırma ile dijitalleşmeye yönelik “Yenilik Fonu”nda da bazı kesintiler yapılacak. Tüm bunlar, sosyal sağlık sigortasında (GKV) ortalama %2,9’luk ek prim oranını gelecek yıl için sabit tutmayı hedefliyor.
Warken aynı gün yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Sözümüzü tuttuk: GKV’deki açık kapatıldı.”
Ancak Yeşiller Partisi’nden Janosch Dahmen karşı çıktı. Dahmen, jW’ye yaptığı açıklamada, tasarruf paketinin “bir kandırmaca” olduğunu ve GKV’nin gerçek açığını gizlediğini söyledi. Haklı da; çünkü Federal Sayıştay (BRH) kısa süre önce yıllık 6–8 milyar avro arasında yapısal bir bütçe açığı tespit etmişti.
Bakanlığın hızlı müdahaleleri de tartışmalı. Geçen ay bakanlar kurulu, “anında dönüşüm maliyetleri” adı altında, altyapı ve iklim koruması için borçla finanse edilen özel fondan hastane işletmecilerine 4 milyar avro ödeme kararı aldı. Sayıştay denetçileri bu ödemeyi “hastane sektörüne gizli bir sübvansiyon” olmakla eleştirmişti. Şimdi ise bu paranın yaklaşık yarısı geri alınacak, çünkü gelecek yıl hasta tedavileri için daha düşük ücret talep edilmelerine izin verilecek.
Dahmen durumu şöyle özetliyor:
“Bu bir reform süreci değil, plansız bir zikzak politikası.”
Sol Parti’nin sağlık ekonomisi sözcüsü Ates Gürpinar da benzer bir eleştiri yaptı: Warken’in hastaneler için kesinti listesi sunduğunu, ancak ilaç endüstrisine dokunmadığını belirtti.
“Bu tasarruf değil, çıkar gruplarına hizmet eden bir politika. Eğer ilaç fiyatlarına dokunmuyorsa, sorulması gereken soru şudur: Ülkeyi bakanlar kurulu mu yönetiyor, yoksa ilaç lobisi mi?”
Zaten Sağlık ve Bakım Uzmanlar Kurulu (SVR) da Mayıs ayında, ilaç harcamalarındaki keskin artıştan şikayet etmişti. Kurula göre ilaç giderleri, hastane masraflarından sonra GKV’deki ikinci en büyük harcama kalemi ve doktor hizmetlerinden bile fazla.
Dahmen, etkili bir önlemin patentli ilaçlardaki üretici indiriminin geçici olarak %7’den %17’ye çıkarılması olacağını söylüyor. Bu önlem yaklaşık 3 milyar avro tasarruf sağlayabilir.
Peki, Bundestag’daki en büyük muhalefet partisi AfD ne diyor? Sağlık politikası sözcüsü Martin Sichert, jW’ye verdiği demeçte, ilaç fiyatlarının daha fazla düşürülmemesi gerektiğini belirtti:
“Zaten şu anda 500’den fazla ilaçta tedarik sıkıntısı yaşanıyor — çünkü Almanya’daki fiyatlar uluslararası karşılaştırmada yüksek değil.”
Sağlık krizinin bir başka boyutu da hastanelerin kapanması.
Alman Hastaneler Birliği (DKG) Başkan Yardımcısı Henriette Neumeyer, jW’ye şöyle dedi:
“2022’den bu yana 82 lokasyonda toplam 67 hastane iflas başvurusunda bulundu. Kamuya ait hastaneler, zaten sürekli parasız olan belediye bütçelerinden desteklenmek zorunda kalıyor, diğerleri ise kapanmak zorunda kaldı.”
Kuşkusuz, Almanya’nın sağlık sistemi çöküşün eşiğinde. Kabine üyeleri “sağlık sistemine yama yapmaya” devam ettikçe, yan etkiler ölümcül olabilir.