Neden? Ankara katliamı

|   Dünya

90'ların krizinin üzerine gelmişti AKP. 90'larda ne olmuştu? Bütün bir Kürdistan'da iç savaş, 2,5-3 milyon insanın yerinden yurdundan edildiği bir zorunlu göç süreci, katliamlar, faili meçhuller, işte Jitemler, Hizbullahlar, yani bütün bir devlet ve paramiliter örgütler etrafında örgütlenen organize şiddet.

Bunun karşısında Kürt hareketi vardı. Ama Kürt hareketi bugünkü kadar da güçlü değildi. Ve o 90'lardan bugüne gelirken AKP'nin yaptığı çok çok mantıklı bir şey vardı: Kürtlere şu mesajı verdi. 90'larda ve o zamanlar derin devlet deniliyordu. Ben o zaman da derin devlet olmadığını düşünüyorum. O zaman olan şeyin de devletin tam kendisi olduğunu düşünüyorum. "90'lardaki bu devlet geleneğiyle yüzleşeceğiz" dedi. O türün işte Hilal Kaplan'ın, Yıldıray Oğur'un AKP'nin beslediği yazar tayfasının yazılarına bakarsanız, Kürtlere yönelik bütün yazılarda bu mesaj vardır: "Artık ceberut devlet geleneği bitti, bunun yerine sivil hükümet geldi. Ve bu sivil hükümet sizi koruyacak." 

Ve 7 Haziran'a kadar AKP bu sayede Kürtlerden çok ciddi bir destek devşirdi. 7 Haziran'ın sonuçlarına baktığımız zaman ve bütün bu 5 Haziran'daki Diyarbakır patlaması 7 Haziran'dan hemen önceydi, ama AKP'nin anket şirketleri bile AKP'nin artık 400 milletvekili alamayacağını, 400'ü bırakın tek başına iktidar bile olamayacağını söylediği bir dönemdeydi. 

Bu patlama, sonra Suruç, sonra Ankara. Bütün bu işte Suruç'tan sonra yaşananları neden gösterip IŞİD'e saldıracağız deyip PKK'yi bombalaması ve PKK ile savaş sürecini başlatmasını yan yana koyduğunuzda, AKP'nin Kürdistan'dan tüm bu Kürt illerinin büyük bir kısmından silindiğini, metropollerde AKP'yi destekleyen ve genelde varoşlardan yani yoksul Kürtlerden, daha alt sınıf Kürtlerden destek alan AKP'nin bu desteği inanılmaz bir biçimde kaybettiğini görüyoruz.

Birincisi Kürdistan'da AKP'nin silinmesi demek, oy olarak silinmesi ve sadece HDP'nin kalması demek, sadece AKP'nin krizine işaret etmiyor. Türk egemenlik sisteminin, Türk devlet sisteminin de krizine işaret ediyor.

Zaten orda MHP'nin aldığı oy yüzde 0, 050, CHP'nin aldığı oy yüzde 0, 1 bile değil. Geriye AKP kalıyordu. Yani orda devletin desteklediği, sistemin desteklediği partilerden geriye tek AKP kalıyordu. 

Bir. Bunu krize soktu. İki. 7 Haziran'ın hemen ertesi günü hatırlayalım. 8 Haziran sabahında Selahattin Demirtaş'ın bence inanılmaz güzel bir tespitle "Paçavralar" dediği yandaş medyanın manşetlerini düşünelim: Nişantaşı, Etiler kazandı. Viski içenler kazandı.  Bunların korkusu neyi yansıtıyor?

Bütün bu değişimin sayısal olarak geldiği yer tabi ki de Nişantaşı, Etiler falan değil. Bağcılar, Esenler, Esenyurt, Sultanbeyli. Bunlar ne anlama geliyor?
Bunlar tam da AKP'nin işte CHP'ye karşı ve devlete karşı örgütlediği yoksul kesimin yani Kemalist Türk milliyetçisi partilere karşı AKP'nin çok popülist ve çok mantıklı politikalarla örgütlediği kesimin artık onu desteklemekten vaz geçtiğini ve yeni bir belki de yeni bir bir arada yaşama umudu olarak, belki yeni bir siyaset biçimi olarak HDP'yi destekledi.

Bu da en az Kürdistan'da olan kadar, çünkü en nihayetinde Kürdistan kaba şiddetle, çıplak şiddetle idare edebildikleri bir yer. Bunu da bildikleri bir yer. Ama metropolün içindeki o HDP'nin, Kürt hareketinin ve devrimci hareketlerin güçlü varlığı AKP'yi ve dolayısıyla bütün bu Türk egemenlik sistemini, devlet sistemini korkunç rahatsız etmiş durumda.

....

Not: Bu değerlendirme konuşmasını dün (12.10.2015) İMC kanalında izledim. Konuşanların kim olduğuna dair alt yazılar geleneği olmadığı için konuşan gencin kim olduğunu öğrenemedim. Konuşmanın sahibinden cevap gelinceye kadar isimsiz olarak kalacak

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için