Bu haktan, iyi tasnifi içine giren 30.000 kişi yararlanacak. İyi tasnifinin kıstasları, „bir yetişkin en az 8 yıldır Almanya’da olmalı, iyi Almanca konuşmalı, kendi geçimini sağlayabilmeli ve sicili olmamalı“ şeklinde tanımlanıyor. Buna uygun olan yabancılar oturma müsaadesi ile ödüllendirilecek.
Yasada, reşit olmayan çocuklar için Almanya’da yaşıyor olma süresi 6 yıl, gençler için ise dört yıl olarak belirlenmiş.
Parlamentoda kabul edilen yasaya göre Almanya’yı terk etmek zorunda olan yabancılar gelecekte daha kolay tutuklanacak veya gözaltına alınacak.
Mültecilere yardım örgütleri ve muhalefet, bu tür bir ayrım yapılmasına tepki gösterdi. Sol Parti’li politikacı Ulla Jelpke, "iyi ve kötü mülteciler diye yapılan ayrımın utanç verici ve tehlikeli" olduğunu söyledi.
Sınır dışı etme yetkisinin genişletilmesi de eleştirilerin hedefinde. Çünkü resmi makamlar, "şüpheli" olarak görülen yabancıların ülkeye girişini ya da oturum hakkı elde etmesini daha kolay engelleyebilecek. Sınır dışı edilmesi kararlaştırılan "şüpheli" kişi kaçma ihtimali gerekçesiyle 4 güne kadar gözaltında tutulabilecek.
Yasa, yeni tutuklama gerekçeleri de öngörüyor. Buna göre, başka bir Avrupa ülkesinde iltica başvurusuna yanıt bekleyen kişi, başvurusuna yanıt almadan Almanya'ya gelirse tutuklanabilecek. Ayrıca sahte kimlik kullananlar, resmi belgeleri tahrip edenler ve kaçakçılara büyük miktarlarda para ödeyenler de cezaevine gönderilebilecek.
Taslak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) yanı sıra Eyaletler Temsilciliği Meclisi (Bundesrat) tarafından ağır eleştirilmişti. Eleştirin merkezinde ise ‘sınır dışı edilmemek için firar edip kayıplara karışmalarını önlemek’ gerekçesiyle gözaltı şartlarını genişletme girişimi yer alıyor.
“Mülteci statüsü tanınmayan yabancıların Almanya’dan sınır dışı edilmesine dair yeni yasa suçla mücadelenin riyakâr yüzünü gözler önüne sürüyor: İnsan kaçakçılarını caydırmak için, kurbanlar, yani sığınmacılar hapsedilebilecek.
Bundan böyle ikamet izni olmayan sığınmacı Almanya’ya kaçmak için para ödediyse, sahte evrak bulunduruyorsa ya da Avrupa Birliği’ne başka bir ülkede ayakbastıysa, sınır dışı edilmek üzere tutuklanabilecek. Oysa AB’nin dış sınırları kapatıldığı için muhtaç durumdaki yabancı, Birlik topraklarına ve Almanya’ya başka türlü ulaşma imkânına sahip değil. Artık iltica başvurusu ret edilen her yabancı aylarca tutuklu kalabilecek. Koalisyon hükümeti böylece en temel haklardan biri olan özgürlük hakkını hedef aldı. Nazi döneminde Yahudiler Almanya’dan kaçmak için sahte kimlik kullanıp kaçakçılara para ödemek zorunda kalmamış mıydı?”(FR)
“Yasama organı Almanya’nın ‘hoş geldin’ kültürüne hukuk devletinin demir yumruğuyla katkıda bulunup, kaçmakla suç işlemek arasında doğrudan bağlantı kuruyor.„(Berliner Zeitung)
“ OECD raporu, ‘hoş geldin’ kültürüyle ilgili boş lafların Almanya’nın bu alandaki eksiklerini gizleyemeyeceğini ortaya çıkardı.“(Die Welt)
