Çevrede parçalanarak, en küçük parçacıklara kadar ayrışıyor. Mikroplastik, tüm ekosistemleri tehdit ediyor. Bu nedenle 120’den fazla ülke, plastiğin kullanımını ve üretimini sürdürülebilir bir seviyeye indirmeyi istiyor. Ancak özellikle petrol üreten ülkeler buna karşı çıkıyor; çünkü petrol, plastik endüstrisinin hammaddesi. Yani Cenevre’deki BM plastik konferansında cepheler iyice sertleşmiş durumda.
Cenevre Gölü, Alplerin suyuyla besleniyor. Bu doğal güzellikte, çevre araştırmacısı Alexie Pochlon plastik kalıntıları arıyor. Küçük parçacıklar artık en beklenmedik yerlerde bile bulunuyor.
“İlk bakışta hiç yokmuş gibi görünüyor. Ama mikroskopla incelediğinizde hem suyun hem de kumun mikroplastikle dolu olduğunu görüyorsunuz. Bugün, 2014 yılına kıyasla üç kat daha fazla.
Bu sadece insanlar için değil, ekosistemler için de tehlikeli. Ve Cenevre Gölü’ndeki kirliliğin başlıca sorumlusu belli:
Göldeki plastik parçacıklarının yaklaşık üçte biri, araç lastiklerinin aşınmasından kaynaklanıyor.
Ama mesele sadece lastikler değil. Arabaların toplam ağırlığının yaklaşık yarısı plastikten üretiliyor. Mark Beckes, küresel otomotiv sektörü adına BM müzakere salonlarında yer alıyor. Burada, petrol ve kimya endüstrisinden yüzlerce lobi temsilcisi şirket çıkarlarını savunuyor.
Kapalı kapılar ardında, görüşmeler yoğun bir şekilde sürüyor. Zaman çizelgesi her saat biraz daha erteleniyor. Son sözleşme taslağı, büyük tepki çekmişti; çünkü bu taslak, ne plastik üretiminin azaltılmasından ne de tehlikeli kimyasalların yasaklanmasından bahsediyordu. Özellikle Suudi Arabistan, Rusya ve ABD, plastikten — ve dolayısıyla petrolden — kazandıkları için süreci yavaşlatıyor.
“Burada bugün her ne pahasına olursa olsun bir anlaşma çıkarmamız gerekmiyor. Gerçekten ihtiyacımız olan şey, üretimi sınırlayan ve insanları ile çevreyi plastiğin olumsuz etkilerinden koruyan etkili bir anlaşma.”
180’den fazla ülke kapitalizmin aleyhine olacak bir anlaşma üzerinde uzlaşma bekleyenler hayal kırıklığına hazır olsun.