Merkel'in "Başaracağız" sözü çok iddialı verilmiş bir söz olarak kaldı.

O eylem odaklı olunmamasını vaaz ediyor. Bir kaç saniye sonra da 9 maddelik planı açıklıyor.

Silah ticaretinin sınırlanması, istihbarat örgütleri arasında daha fazla iş birliği, polis için daha fazla para ve personel. Hızlı bir şekilde sınırdışı. Bu maddeler içinde yeni hiçbir şey yok.

Ama bunların hepsi biliniyor. 9 madde içinde yer alan ve Merkel’in de tekrarladığı ordunun iç güvenlikte kullanılması konusu, SPD ile birlikte ordunun polisle eğitim yapması reddedilerek kapatıldı.

9 maddeli program oyalama manevrası. Oyalamalı, çünkü politikanın tek tek zanlılara karşı yapacak bir şeyi yok.

Bir çok insan Merkel'den, yüzde yüz güvenlik sağlanmaz demesini,
Almanya'da da saldırılar devam edebilir. Hükümet olarak biz bunu engelleme çabası içinde olacağız ama başarabileceğimiz konusunda kesin söz veremem” demesini bekliyor.

Merkel’in bu şekilde konuşması insanları rahatlatmayacak, ama en azından gerçekçi olacaktı.

Nelerin unutulduğunu hatırlatan Yeşilci politikacı Cem Özdemir, ülkeyi terk etmenin sebepleriyle mücadeleyi buna örnek olarak gösterdi. Terörle mücadele hedefi dejenere olmuş içi boş bir ifade haline geldi diyen Özdemir, Merkel’in yüz binlerce sivilin kuşatıldığı Halep’teki bu büyük sefaleti, insanlık felaketini görmezden geldiğini söyledi. Özdemir, Birleşmiş Milletler’i, Avrupa ve Almanya'yı varlık gösterememekle suçladı.

Sol Parti Meclis Grup Başkanı Bartsch, Başbakan Merkel'in terör tehlikesiyle mücadele programını anlatırken son derece ‘muğlak' ifadelere yer verdiğini söyledi.