Ulusal hükümet yok
“Daniel” fırtınası Pazar günü Kuzey Afrika ülkesini vurdu. Darna yakınlarında iki baraj patladı ve 100.000 nüfuslu şehrin tüm mahalleleri denize sürüklendi. Bütün sokaklar metrelerce çamur altında kaldı.

Petrol zengini ülkeyi yılladır kontrol altında tutan batılı ülkeler ilk yardım, ambulans, itfaiye, sağlık, kurtarma, kanalizasyon gibi alt yapının iyileştirilmesi için en küçük bir çaba sarf etmedi.

Şu anda ülkenin bazı bölgelerinde yaşananlar, başarısız bir devletin felaketi daha da dayanılmaz hale getirdiğini gösteriyor.

Yıkılan barajlar da dahil olmak üzere altyapının harap bir halde olduğu Darna'daki yıkımdan tek başına fırtına sorumlu değil. Libya şehirlerinin, dönemin devlet başkanı Muammer Kaddafi'ye karşı ayaklanmayı destekleyen NATO deniz ve savaş uçakları tarafından bombalanmasının üzerinden on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, petrol zengini ülke eski halinin sadece bir gölgesi. Eski refah yok oldu. Ulusal bir hükümet yok. Trablus'ta kendini ulusal hükümet olarak adlandıran hükümet, başkent ve çevresinin ötesinde bir hareket alanına sahip değil.
Mart 2011'den itibaren Batılı devletler, “Kaddafi karşıtı muhalefetin özgürlüğü ve kendi kaderini tayin etmesi” sloganını temel alarak iç savaşa kararlı bir şekilde müdahale etti. Ancak Kaddafi öldüğü anda "Libya'ya karşı sorumlulukları" sona erdi. Harap edilmiş bir ülke kendi haline bırakıldı.
İngiltere Açık Üniversitesi'nde çevre ve sistemler alanında öğretim görevlisi olan Kevin Collins, can kaybının tek sebebinin fırtına olmadığının anlaşılmasının önemli olduğunu söyledi. “Bu kısmen Libya'nın hava olaylarını tahmin etme konusundaki sınırlı imkan ve altyapı ve şehir standartlarının yanı sıra yetersiz uyarı ve tahliye sistemlerinin bir sonucudur.