Federal Bağımlılık Komiseri Hendrik Streeck, kumarın sessizce hayatları yıkabileceğini ve intihar riskinin diğer tüm bağımlılıklardan daha yüksek olduğunu söyledi.
Ancak bu uyarıların gölgesinde büyük bir çelişki var: Devlet, bir yandan Lotto, Toto ve Spielbank üzerinden milyarlarca euroluk gelir elde ederken, diğer yandan vatandaşları kumarın tehlikeleri konusunda uyarmaya çalışıyor. Yani kumar bağımlılığına karşı farkındalık çağrısı yapılırken, aynı devletin kendi eliyle teşvik ettiği kumar türleri görmezden geliniyor.
Kumar bağımlılığına dair etkinliklerde danışma merkezleri ve yardım kuruluşları, borç batağına sürüklenen, aile ilişkileri bozulan ve psikolojik sorunlarla mücadele eden binlerce insanın durumunu gündeme getiriyor. Ancak devletin kumar politikası sorgulanmadığı sürece bu uyarıların etkisi sınırlı kalıyor.
Gözlemcilere göre gerçek soru şu: „Eğer kumar bu kadar yıkıcı bir bağımlılıksa, neden devlet kendi tekelinde işlettiği kumarhaneleri ve piyango sistemini sürdürmekte ısrar ediyor? Kumarın risklerini azaltmak, sadece yasa dışı oyunlara karşı mücadeleyle değil, aynı zamanda devletin kendi gelir kaynakları konusunda da samimi bir tavır almasıyla mümkün olabilir.“