Almanya’da savaşlardan, açlıktan kaçarak sığınacak yer arayan insanlar, “iltica turistleri” ve “sığınmacı dalgası” ile tanımlanıyor. Atom santralleri yerine “temiz enerji” kavramı, “sınır dışı merkezleri” için “transit merkezleri” deniliyor.
Medyanın, politikacıların ve bizim de sık sık kullandığımız bu kavramlar ezber bozduracak hale geldi.
Son dönemlerde sık sık İngilizce bir kavram olan framing'i duydunuz mu? Bununla anlatılmak istenen bir olayı veya durumu zararsız gösterme veya tehlikeli bir durumu tehlikesiz, tehlikeli bir durumu tehlikesiz gibi sunma hinliği.
Örneğin Castor nakliyelerinde kullanılan “kern enerji” kavramı. Bu kavram teknik olarak temiz enerji demek. Atom santrallerine karşı olanların kullandığı “atom santralleri” kavramı gibi tehlikeye işaret etmiyor. Framing ile bir olay gizlenebiliyor, zararsız gösterilebiliyor veya abartılabiliyor.
Almanya'da şu anda gündemi esir almış iltica ve sığınmacı politikası kavgalarında kullanılan kavramlar bizi yeniden düşündürmeli. Bu tartışmalarda sadece kullanılan ton değil, seçilen sözler de yanlış yargıların oluşmasına hizmet ediyor.
Sözler ve kavramlar. Bunlar gücü ifade ediyor. Kavramlar var olan durumla ilgili çizdiği çerçeveyle olayı yanlış anlamaya ya da tehlikesiz görmeye yardım eder. Bunun adı Framing'dir.
Kaçış veya göçü "sığınmacı dalgası" olarak tanımlarsak, hatırlattığı doğal felaketle önce halkı tedirgin ederiz. Bu duruma karşı halkın güvenlik içinde olmasını sağlayacak politikalara ihtiyaç olduğunu anlatmış oluruz.
İnsanlar. Başka ülkelerden çok sayıda insan. Politikada bu durum "sığınmacı dalgası" olarak kullanıldığında dolaylı olarak doğal felaket çağrışımı yapar.
"İltica turizmi"nin Avrupa'da mümkün olmadığını göstermeliyiz.
Bu "iltica turizmi" kavramıyla gerçekleri olduğundan farklı göstermiş yani çarpıtmış oluruz.
İnsanlar buraya savaştan, açlıktan kaçarak koruma arayışıyla geliyor. Dinlenmek, dinlendikten sonra geri dönmek için gelmiyorlar. Turist denilince aklımıza dinlenmek veya değişik yerleri görmek için başka bir ülkeye veya yere giden insanı anlarız.
“Sığınmacı mı” diyeceğiz yoksa “sığınma arayan mı” diyeceğiz?
“Sınır dışı merkezleri mi” yoksa” transit geçiş merkezleri mi” diyeceğiz?
Politik kavramlar kanaatlerimizi belirler. Bunu unutmayalım.