Neler anlatıldı?
AKP iktidarı süresince Almanya’da yaşayan göçmenlerin yerli halkla ilişkileri kopma noktasına geldi. Göçmenlere karşı olan siyasi örgütlerin ötekileştirmekte, dışlamakta kullandığı önyargı gerekçeleri –Türklerin gerici ve diktatör yanlısı olduğu vb. - zenginleşti ve halk arasında da sahip çıkılır hale geldi. Böylece AKP iktidarının Almanya’da oluşturduğu yandaş vatandaş yaşam tarzı Alman halkıyla ortak sorunlarda bile –ırkçılığa, işsizliğe, konut ve yuva sorunlarına, kiralık işçiliğe.- bir araya gelmeyi olanaksız hale getirdi.
Alman işçi arkadaşlarımız AKP’li misin, sosyal demokrat mısın? sorusuna vereceğimiz cevaba göre bizimle aralarındaki mesafeyi ayarlamaya başladı.
Bu kutuplaşma sürdükçe Almanya’da yaşayan bizlerin Alman emekçileriyle bir araya gelmesi, dayanışma içinde olması boş bir hayalden ibaret kalacak. Çocuklarımızın geleceği için ırkçılığa karşı bile birleşemeyeceğiz.
Kendi içimizde yaşadığımız politikleşmiş AKP’li, AKP karşıtı olma yaşam anlayışı aileler içinde bile kutuplaşmalara sebep oldu. Fabrikalarda, okullarda yan yana gelinemez hale gelindi. Türkiye’ye tatile gitme bile korkulur hale geldi.
Sunumunu Dr. Melehat Kutun’un yaptığı toplantıya katılan HDP’den Faysal Sarıyıldız, Avrupa Alevi Birliği Federasyonu’ndan Özgür Öz, DİDF yönetim kurulundan Hüseyin Avgan, yurt dışında yaşanılan bugünkü durumun sorumlusu olan AKP politikasından kurtulmak, rahat nefes alabilmek için demokrasiye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bu nedenle sadece demokrasiyi savunduğu için değil, mecliste yapacağı tutarlı muhalefet politikasıyla iktidar partisi üzerinde baskı kurabilecek, HDP’nin meclise girmesinin şart olduğu belirtildi.