Yeni düzenlemeye göre, işsizler randevulara gitmez, yeterli sayıda iş başvurusu yapmaz veya bir işi reddederse, ödeneklerinde üç ay boyunca %30 kesinti uygulanacak. Üçüncü ihlalde ise ödenek tamamen kesilebilecek, bu durum kira ve ısınma masraflarını karşılamayı imkânsız hâle getirecek ve evsizlik riski doğuracak.
Söyleşide öne çıkan görüş, bu tür yaptırımların işsizler ve düşük ücretli çalışanlar arasında yapay bir rekabet yarattığı yönünde. Sendikaların işsizlikle mücadele gruplarının koordinasyon ofisinde danışman olarak çalışan Heike Wagner, Junge Welt ile yaptığı söyleşide, “Toplumda zenginler daha da zenginleşirken, işsizlere ve düşük ücretlilere yönelik baskılar artıyor. Sosyal saldırılar hepimizi etkiliyor,” diyor.
"Avrupa'nın en iyi düşük ücret sektörlerinden birini kurduk," diye övünmüştü dönemin Şansölyesi Gerhard Schröder, 2005'te Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda.
Wagner, işçilerin ve işsizlerin bir araya gelmesi ve örgütlenmesinin kritik olduğunu vurguluyor. Saldırılara karşı dayanışma ve sosyal devletin güçlendirilmesi, iş güvencesi ve hakların korunması için elzem görülüyor.