Kuruluşlar, bu sistemin siviller için adeta bir “ölüm tuzağına” dönüştüğünü vurguladı.

“İmkânsız bir tercih: Açlık mı, kurşun mu?”
Ortak açıklamada, Gazzelilerin ya açlıktan ölmek ya da yiyecek ararken vurulmak zorunda kaldığı ifade edildi. İsrail’in yardımları sadece dört dağıtım noktasına indirgemesiyle, yaklaşık 2 milyon kişi artık sadece askeri kontrol noktalarından yardım alabiliyor. Daha önce bu sayı 400'ü aşan BM ve STK merkezleri aracılığıyla sağlanıyordu.

Oxfam yetkilisi Bushra Khalidi, yeni sistem için “Bu bir yardım mekanizması değil, ölüm tuzağıdır” dedi.

“Geç kalan vuruluyor, erken gelen de…”

Sınır Tanımayan Doktorlar’dan Aitor Zabalgogeazkoa, yardımların çoğunlukla gece saatlerinde ve sınırlı süreyle dağıtıldığını, sivillerin sadece belirlenen rotalarda hareket edebildiğini söyledi. Zabalgogeazkoa, kapıların sadece 10 dakika açık kaldığını ve bu sürede yalnızca genç erkeklerin yardım alabildiğini, erken ya da geç gelenlerin vurulduğunu belirtti.

Yüzlerce sivil öldü
Kuruluşlara göre, son dört haftada yardım almak ya da dağıtmak isteyen 500'den fazla Filistinli öldürüldü, yaklaşık 4.000 insan  yaralandı. İsrail ordusunun yanı sıra İsrail destekli silahlı grupların da sivillere ateş açtığı kaydedildi.

Filistinli STK ağı direktörü Amjad Shawa, İsrail’in açlığı silah olarak kullandığını, insani yardım sistemini kasten çökerttiğini söyledi.“Bu savaşa artık son verilmeli” diyen Shawa, Uluslararası toplumu da harekete geçmeye çağırdı.

Talepler net
Devletlere çağrıda bulunan yardım kuruluşları:
•    İsrail’in yardım üzerindeki kontrolüne karşı çıkılmasını,
•    Gazze ablukasının kaldırılmasını,
•    Yardımların yeniden BM koordinasyonuyla yürütülmesini istedi.
Ayrıca bildiride, devletlerden uluslararası hukuku ihlal eden askeri yardımları finanse etmemeleri talep edildi.