Bu gösteriyle Aralık ayı başından bu yana her Pazartesi gösteri yapan “Kassel Avrupa'nın İslamlaşmasına Karşı” hareketi Kagida'ya karşı tepki gösterdi.

Rathaus önündeki gösterinin çağrısını değişik dini gruplar ve politik organizasyonla Kassel Büyük Şehir Belediye Başkanı Bertram Hilgen (SPD) yapmıştı.

Hilgen, „Bilinen neonazi gösterileri idemokrasi düşmanı niyelerini kötüye kullanmaları durumunda ihtiyatlı ve net çizgimizi gösteririz” dedi.

Konuşmacılar arasında Hessen Adalat Bakanı ve Kassel CDU Başkanı Eva Kühne-Hörmann da vardı. „Bize gelen, genellikle savaştan ve sefaletten kaçarak, burada çocuklarını okula gönderen, burada yeni gelecek kurmak isteyen ve Kassel'de mutluluk arayan hiç kimse yeni vatanı Kassel'de kendisini yabancı hissedenez” dedi.

Bir çok gösterici “farklı dillerde “hoş geldin” yazılmış pankartlar ve afişler taşıdılar.

Kassel’deki dini cemaatler adına konuşan Mahmut Eryılmaz da „Şiddetin her türlüsünü reddediyoruz“ dedi.

Gösteriye katılan Kazım Cebeci, konuşmacıların söylediklerinin midesini bulandırdığını söylüyor: ” Konuşmacılar yıllardır konuştuklarını tekrarlıyorlar. Şu anda Almanya'da olup bitenleri, bunların ne kadar kötü olduğunu, buna müsaade edilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Bunlar zaten bilinen şeyler.”

Sizce eksik olan ne?

„Birincisi günlerdir medyanın gündem yaptığı, politikacıların tartıştığı ırkçılıkla halk ilgilenmiyor. İşte gördüğünüz gibi katılan insan sayısı belli. Yabancı düşmanlığına müsaade edilmemeli, “Kassel dünyaya açık bir kent olmalı” diyenlerin, bunun nasıl gerçekleşeceğine dair bir planı yok. Sadece yabancı dostu pazarlamacılığı yapıyorlar. İnsanları ırkçı yapan, günah keçisi aramaya yönlendiren sorunlar nedir, bunlar nasıl çözülecek, sorularına cevapları yok. Yabancı düşmanlığına karşı çıkanlar Almanya’nın refahı için kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak için Göç Yasası’nın çıkarılmasını istiyor. Yani yabancılar hala Almanya’nın refahını sağlayacak hizmetkarlar olarak görülüyor. Bunlar midemi bulandırıyor.”

Görüş
Talat Kaya
Kültürler mozaiği bir Kassel istiyorlar. Yabancı düşmanlığına karşı olduklarını koro halinde seslendiriyorlar. Ama 50 yıldır Kassel’de yaşayan göçmenler Alman vatandaşı değillerse belediye seçimlerinde oy kullanma hakları yok. Bu haktan yoksunluğun yabancı düşmanlığı olduğunun farkında değil. Bunun ikinci sınıf vatandaş muamelesi olduğunu duymak bile istemiyorlar. Seçme seçilme hakkı talebine “ama” ile başlayan ipe un serme oyunu sergiliyorlar. Kabul edilmediğini, dıştalandığını fark eden gençlerin kendilerini ifade etmelerine yarayan fanatik örgütlere girmesi karşısında panikliyorlar.
Konuşurken işaret parmağı ile ırkçıları işaret ederken avuç içindeki üç parmağın kendilerini işaret ettiğinin farkında değiller.
Politikacıların ruh hali ergenlik çağında iktidara baş kaldırmayla at başı giden saygılı ve uslu kabullenişe işaret ediyor.