Hükümetin IP Adresi Saklama Planı

|   Politika

Gözetleyenlere bayram

İki koltuk, tek görüş: Adalet Bakanı Stefanie Hubig (SPD) ve CSU’lu İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt.Adalet Bakanlığı, IP adreslerinin saklanmasına ilişkin yeni yasa taslağını yayımladı. İçişleri Bakanı “güvenlik atağı” ilan etti.

Hükümetteyken nedensiz kitlesel gözetimin genişletilmesine karşı çıkan FDP’nin Bundestag dışı kalmasıyla birlikte tablo değişti. Yeniden SPD’nin başında olduğu Adalet Bakanlığı, CSU’nun kontrolündeki İçişleri Bakanlığı’nın taleplerini yerine getiren bir role büründü. Pazartesi günü, Adalet Bakanı Stefanie Hubig’in bakanlığından IP adreslerinin saklanmasını zorunlu kılan yasa taslağı yayımlandı. Bu taslak, Almanya’da veri saklama yükümlülüğünün (vorratsdatenspeicherung) yeniden hayata geçirilmesi yönündeki son girişim olarak değerlendiriliyor.

Hükümet, internet sağlayıcılarını, müşterilerine verdikleri IP adreslerini üç ay boyunca kesintisiz şekilde kaydetmeye zorlamak istiyor. Normalde şirketler, müşterilere yaklaşık her 24 saatte bir yeni IP adresi tahsis ediyor ve bu bilgileri yalnızca kendi iç işlemleri için saklıyor.

Halihazırda savcılıklar ve hukuk büroları, depolanmış IP adreslerini şüphelilerin kimliğini tespit etmek için kullanıyor. Suçlamalar telif hakkı ihlallerinden “internette nefret söylemine”, “terörizmden” çocuklara yönelik cinsel şiddet suçlarına kadar uzanıyor. Özellikle çocuk istismarı suçları, dijital kitlesel gözetimin genişletilmesi için sıkça kullanılan bir gerekçe. Hubig, Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Failler çok sık cezasız kalıyor, özellikle de çocuk pornografisi vakalarında” iddiasında bulundu.

Yeni yasa taslağındaki en dikkat çekici araç ise “güvence altına alma emri” (Sicherungsanordnung). Buna göre telekomünikasyon şirketleri, somut bir gerekçe olduğunda ek trafik verilerini üç ay boyunca saklamaya zorlanabilecek. Trafik verileri; kimin kiminle telefonlaştığını, SMS ya da e-posta alışverişinde bulunduğunu ortaya koyabiliyor. Bir hâkimin onayıyla bu verilerin saklama süresi üç aya kadar uzatılabilecek. Bu yetkinin Federal Kriminal Dairesi (BKA) için de geçerli olacağı belirtiliyor.

SPD’li bakanlık, internetin dışında da kitlesel gözetimi genişletmek istiyor. Mobil şebekelerde yapılan “baz istasyonu sorgulaması” (Funkzellenabfrage) için aranan suç eşiği düşürülmek isteniyor. Böylece yalnızca “çok ağır suçlar” değil, “tekil durumda bile önemli sayılan suçlar” şüphesi halinde de bir baz istasyonuna bağlanan tüm cep telefonlarının kayda alınması mümkün olacak. Bu verilerle — ağ yoğunluğuna bağlı olarak — ayrıntılı hareket profilleri çıkarılabiliyor. Hubig ise IP adreslerinin saklanmasıyla böyle profiller oluşturulamayacağını savunuyor: “Hareket ve kişilik profilleri dışlanmıştır. İletişimin gizliliği kesin biçimde korunacaktır,” dedi.

Hükümet, tüm bu adımların anayasa ve Avrupa hukuku çerçevesinde atıldığını iddia ediyor. Oysa Almanya’da nedensiz veri saklama uygulamaları, daha önce defalarca Anayasa Mahkemesi ve AB Adalet Divanı tarafından hukuka aykırı bulunmuştu. Bu durum, Hubig ya da İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’i (CSU) polis ve istihbarat çevrelerinin taleplerini yerine getirmekten alıkoymuyor.

Dobrindt, Handelsblatt’a verdiği demeçte yeni yıl için “terörizm, organize suç ve dış kaynaklı hibrit tehditlere karşı bir güvenlik atağı” ilan etti. Bu kapsamda IP adreslerinin saklanmasının yanı sıra, yapay zekâ destekli yüz tanıma sistemlerinin biyometrik internet karşılaştırmalarıyla yasallaştırılması ve büyük veri analizlerinin otomatik hale getirilmesi planlanıyor. Polise, hedef kişilerin cihazlarına gizlice yerleştirilen ve tüm iletişimi izleyebilen “devlet truva atları”nın kullanımı da mümkün kılınmak isteniyor.

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için