Hiroşima’nın gölgesinde: Nükleer tehdit yeniden kapıda

|   Politika

Olası bir nükleer silahlanma yarışının ortasında, insanlığın yok oluşu giderek yaklaşıyor

Hiroşima Barış Müzesi’nde, atom bombasının atıldığı an olan sabah 08:15’te durmuş bir cep saati sergileniyor. Kıyamet Saati, 28 Ocak 2025'te gece yarısına 89 saniye kala olarak ayarlandı.

80 yıl önce, bir ABD atom bombası Japonya'nın Hiroşima kentini yok etti. 9 Ağustos 1945’te bir başka atom bombası Nagazaki’ye atıldı. Patlamalar yaklaşık 100.000 insanı anında, 1945 sonuna kadar yaklaşık 130.000 insani daha öldürdü. Bugüne kadar uzun vadeli etkilerden ölenlerin kesin sayısı bilinmemekle birlikte, muhtemelen birkaç yüz bin kişi olduğu tahmin ediliyor.

Junge Welt'in haberine göre, iki atom bombası saldırısının 80. yıl dönümüne günler kala, insanlık 1945’ten bu yana belki de en büyük nükleer savaş tehlikesiyle karşı karşıya. Nitekim 28 Ocak’ta, "Amerikalı Atom Bilimciler Bülteni", Kıyamet Saati’ni gece yarısına 89 saniye kala olarak ayarladı; yani insanlığın yok oluşuna hiç bu kadar yakın olunmamıştı. Bu gelişme, Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemine başlamasından bir hafta sonra yaşandı.

ABD Başkanı Trump, bu tehlikenin ne kadar gerçek olduğunu göstermek için çok şey yaptı. Geçen hafta, nükleer denizaltıların Rusya’ya daha yakın konuşlandırılmasını emretti. Haziran ayında ise İsrail’le birlikte İran’daki nükleer tesislere saldırdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı bu saldırıya, “nükleer felaket uyarısı” ile yanıt verdi. Buna karşın Almanya Başbakanı Friedrich Merz teşekkür etti: “Bu, İsrail’in hepimiz için yaptığı kirli iştir.”

Pazartesi akşamı ise Moskova’dan, bu tür savaş adımlarının ve açıklamaların arkasındaki küresel egemenlik hayallerine karşılık olarak, Berlin ve Washington’u gerçekle yüzleştiren bir açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın ilk döneminde (2019) ABD’nin INF (Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması) anlaşmasını feshetmesinden sonra kendisinin uymaya devam ettiği moratoryumdan çekildiğini duyurdu.

1987'de ABD ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan INF anlaşması – bu alandaki tek silahsızlanma anlaşması – 500 ila 5.500 kilometre menzilli tüm kara konuşlu nükleer füzelerin imhasını öngörüyordu.

Rusya’nın açıklamasında, ABD ve müttefiklerinin yeni bir nükleer tehdit ortamı yarattığı ya da yaratmak üzere olduğu çeşitli örneklerle sıralanıyor:
•    ABD’nin geliştirdiği yeni orta menzilli füzelerin temel versiyonları neredeyse tamamen test edilmiş ya da testlerinin son aşamasında olduğu,
•    Bu sistemlerden bazılarının seri üretimine başlandığı,
•    Pentagon’un, bu füzelerin erken konuşlandırılması ve kullanılmasını sağlamak üzere çeşitli bölgelerde özel birlikler ve komutanlıklar oluşturduğu,
•    Bu bölgelerin yalnızca Avrupa değil, Asya ve Pasifik’i de kapsadığı belirtiliyor.

Yeni füzelerin 2023'te Danimarka’da, 2024’te ise “tatbikat bahanesiyle” Filipinler’e sevk edilip halen orada olduğu bildiriliyor. Açıklamada, bu yeni silah sisteminin 2026’dan itibaren Almanya’da konuşlandırılacağı da açıkça ifade ediliyor. Temmuz ayında Avustralya’daki tatbikatlarda da kullanıldığı ve ABD’nin hipersonik silah sistemi “Dark Eagle”ın ilk kez yurtdışında konuşlandırıldığı belirtiliyor. Pentagon bunun, “güç gösterisi amacıyla” yapıldığını açıkça ifade etmişti.

Washington ve Berlin ateşle oynuyor. Hiroşima ve Nagazaki’den çıkardıkları tek sonuç, nükleer silahsızlanmanın bir engel olduğudur. Ancak insanlık için tek umut hâlâ silahsızlanmadır.

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için