Böylece Almanya’nın da basın özgürlüğünün kısıtlanmasına hazır olduğu mesajı verildi.
DW'den Jens Thurau, Tageszeitung'daki polislere ilişkin köşe yazısı insanlık onurunu hiçe saysa bile, İçişleri Bakanı Seehofer'in yazar hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünmesinin iyi bir fikir olmadığını vurguladı.
Thurau, Horst Seehofer’in, İçişleri Bakanı olarak aynı zamanda basın özgürlüğünü garanti altına alan anayasadan da sorumlu olduğunu hatırlattı.
"Kölner Stadt-Anzeiger", " Yazının ana fikri ve vardığı sonuçlar oldukça zayıf, 'tüm polisler kötüdür' genellemesi ucuz ve laubalice. Ama kötü yazılmış köşe yazıları da basın özgürlüğünün koruması altındadır" diye yazdı.
Hristiyan Sosyal Birlik partili muhafazakar politikacı Seehofer'in siyasi kariyerinde bizzat göçmen kökenlilere karşı dışlayıcı söyleme katkıda bulunduğuna dikkat çeken "Frankfurter Rundschau"ya göre ise, “Hiciv niyetli yazılmış yazıda polislerin çöplüklerde çalıştırılması talep ediliyor… Ama bir bakanın buna karşı ceza hukukuna başvurmak istemesi basın özgürlüğüne karşı yapılmış küstahça bir saldırıdır."
Seehofer'in tutumunun otoriter devletlerdeki hükümetlerle farkı olmadığına işaret eden"Neues Deutschland": "İçeriksel bir tartışmaya girmek yerine suç duyurusu tehdidinde bulunan Seehofer, otoriter devletlerin hükümetlerinden farklı davranmamış oluyor” diye yazdı.