Yasa tasarısına göre, konut yardımlarının kesilmesi ve yaptırımlar, etkilenen kişileri evsizliğe sürükleyebilir. Freitag’ın haberine göre, sosyal politika uzmanları, hükümetin bu uygulamalarla halkın en savunmasız kesimlerinin yaşam gerçekliğini göz ardı ettiğini söylüyor.
Mağdurlar ve eleştirmenler, taslağın özellikle “tam yaptırım” uygulamasını insanlık dışı buluyor. Yapılması planlanan değişiklikle, %30’dan fazla yaptırım uygulanan kişilerin gıda veya diğer temel destekleri kesilecek. Bu durum, birçok kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamasını daha da zorlaştıracak.
Uzmanlar, yeni düzenlemelerin özellikle konut giderlerine (KdU) etkisinin endişe verici olduğunu vurguluyor. Mevcut yardımlar bile konut piyasasındaki gerçek maliyetleri karşılamıyor; ancak taslakla bu yardımlar daha da azaltılabilecek. Bu durum, işsizler ve sosyal yardım alanlar için konut bulmayı iyice zorlaştıracak ve evsizlik riskini artıracak. Berlin’deki verilere göre, 2024 yılında yardım alan hanelerin yaklaşık %8,8’i kira açıklarıyla karşı karşıya kaldı. Ortalama olarak, bu haneler aylık 121 avroluk ek kira ve 58 avroluk ısınma giderini kendi ceplerinden ödemek zorunda kaldı.
Eleştirmenler ayrıca, “yükümlülük idari işlemi” (Verpflichtungsverwaltungsakt) ile Jobcenter yetkililerinin haklar üzerinde geniş kontrol sahibi olmasının, keyfi uygulamalara ve potansiyel suiistimallere yol açabileceğini belirtiyor. Bu uygulamanın, bireyleri çalışmaya motive etmek yerine sorunlarını ağırlaştıracağı ve psikososyal stres yaratacağı öngörülüyor.
Uzmanlar, yasa taslağının tasarruf sağlamayacağını ve uygulanması hâlinde harcamaları artıracağını da vurguluyor. Ayrıca birçok düzenlemenin Anayasa’ya ve Temel Yasa’nın 1. maddesine aykırı olabileceği ifade ediliyor.
Sosyal politika çevreleri, federal hükümetin çocuklar ve sosyal yardım alanlar için kapsamlı bir önlem paketi hazırlaması gerektiğini savunuyor. Aksi hâlde, Almanya’daki temel güvence sistemi, en savunmasız kesimler için daha da riskli hale gelecek.