Angela Merkel (CDU), 25.02.2017:
O-Ton
1. Merkel Hartz IV
„Bu daha fazla insanın işe girdiği insanların işgücü piyasasına daha kolay erişebilmelerini olanaklı hale getiren bir projeydi. Bu politikanın sonuçları biliniyor. İşsizlik yarı yarıya düştü.”
Yarı yarıya mı düştü? Evet. 2005 yılında Almanya 4,9 milyon işsizle rekor kırmıştı. Bugün ise resmi rakamlara göre 2,5 milyon. Ama, ama, bunun gerçekten de 2010 agendasıyla bir ilişkisi var mı?
Politik magazin programı Monitor’a konuşan Prof. Peter Bofinger, Würzburg Üniversitesi:
„Genel olarak tamamen büyük bir efsane. Bu bana kral çıplak hikayesini hatırlatıyor. Herkes harika şeyler olduğunu anlatıyor. Ancak genel olarak büyük bir etkisi olduğu görülmüyor.“
Bofinger, politikacıları elmalarla armutları yada yanlış yılları mukayese etmekle suçluyor. Mukayesenin temelini oluşturan politika, Hartz “reformlarının” yapıldığı 2005 yılı krizine yaklaşımda kendisini gösteriyor. Ancak bu saçmalık. Çünkü 2005 yılında Almanya ciddi bir resesyonun içindeydi.”
Prof. Peter Bofinger, Würzburg Üniversitesi:
„Durgunluğun yaşandığı 2005 yılıyla ekonomide büyük bir patlamanın yaşandığı 2016 yılının kıyaslanması en azından ekonomik cehaletin ifadesidir.”
Bu nedenle Bofinger Hartz “reformları” öncesi 2001 yılı sayılarını karşılaştırıyor. 2001 ekonominin büyük bir atılım içinde olduğu yıldı. Ve Batı Almanya’da işsizlik 1,3 milyona düşmüştü. Ancak 2005 yılından 2016 yılına kadar ise sadece 340.000 yeni işyeri yaratıldı. Ve Doğu Almanya’da birçok işsiz emekliye ayrılarak işsizlik rakamlarından silindi.
Prof. Klaus Wälde, Mainz Universitesi: „Şayet bu kadar işsiz nereye gitti diye sorulacak olursa, çok sayıda insan düzenli bir çalışma koşullarına sahip olmayan işlerde çalışırken bulunacaktır. Bundan başka mini ve midi işlerde çalışırken bulunacaktır“
Devleti idare eden politikacılar böyle istedi. İşsiz olan kişi hızlı bir şekilde istatistiklerden silinmeli ve yeni bir işe sokulmalı.
İstihdam her zaman risk altında, bir yandan çalışmaya rağmen yoksulluk, diğer yandan da yetersiz emekli maaşıyla yoksulluk riski. Bu da yaşlılıkta yoksulluğun programlanmış halinden başka bir şey değildir.