Irkçı, otoriter yönetimlere kitle desteğinin artması, özgürlüklerin sembolü olan Fransız Komün hareketi ve Ekim devrimi ile birlikte milyonların hayatına mal olan faşizmin halkın zihninden ne kadar çabuk silindiğini kanıtlıyor.
“Faşizm, en katkısız biçimiyle, sıradan orta sınıf insanının bütün akıldışı ruhsal tepkilerinin toplamıdır. İnsanlık tarihinde akıldışının tuttuğu son derece önemli yeri kabul etme yürekliliğini gösteremeyen dar görüşlü sosyolog için ırkçı faşist kuram, emperyalist büyük devlet çıkarlarının ya da daha ılımlı bir deyimle, bir “önyargı "nın dile gelmesinden başka bir şey değildir. Bu, aynı zamanda sorumsuz, lafebesi siyasetçilerin de görüşüdür. “Irkçı önyargılar"ın etkilerinin genişliği ve dünyanın dört bir yanına yayılmış bulunmaları, bunların kaynaklarına, yani insan beynindeki akıldışı kesime tanıklık etmektedir. Irklar kuramı, faşizmin uydurduğu bir şey değildir; tam tersine: ırksal nefret, bu nefretin siyasal alanda dile gelişi demek olan faşizmi doğurmuştur.”
“Faşist anlayış, ezilmiş, yetkiye susamış, her an başkaldırmaya hazır “sıradan kafa’nın anlayışıdır. Bütün faşist buyurganların en sıradan en gerici küçük-burjuva sınıftan çıkmış olmaları rastlantı değildir.”
Eğer Pazar günü seçimler yapılsa, partilerin alçağı oy oranları şöyle olacak:
Birlik partileri CDU/CSU yüzde 33 (-1), SPD yüzde 20 (-1) (DeutschlandTrend’in bu güne kadar yaptığı araştırmalarda en düşük seviye olarak ölçüldü), Sol Parti-Die Linke yüzde 8, Yeşiller - die Grünen yüzde 13, FDP yüzde 6, ırkçı parti AfD yüzde 15.