Junge Welt yazarı Hagen Bonn‘a göre sosyal hizmet, aslında askeri hizmetin “amcası” niteliğinde; her iki uygulama da devletin gençler üzerindeki denetimini artırmaya hizmet ediyor.
Tartışmanın odağında, gençleri topluma katkı için gönüllü çalışmaya teşvik etmekten çok daha fazlası var. Amaç, tüm gençleri kayıt altına almak, devletin ihtiyaç duyduğu alanlara yönlendirmek ve uzun vadede onları “savaşın matematiğine” dahil etmek.
Bu yaklaşım, tarihten de bilinen bir stratejiye işaret ediyor: önce “halk cephesi”ni kurmak, ardından savaş cephesini ayakta tutmak. Yani sosyal hizmet adı altında atılan her adım, gelecekteki askeri seferberliğin toplumsal temelini oluşturuyor.
Eski Thüringen Başbakanı ve şimdiki Bundestag Başkan Yardımcısı Bodo Ramelow da bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Ramelow, zorunlu eğitimin bir sosyal hizmet yılıyla genişletilmesini savunarak, bunun toplumda “dayanışma ve topluluk duygusu”nu güçlendireceğini iddia etti. Ancak eleştirmenler, bu önerinin gençleri gönüllü katkıdan çok zorunlu bir disiplin mekanizmasına ve olası savaş hazırlıklarına yönlendireceği görüşünde.