The Intercept internet sayfasında yer alan haberde, Berlin’de Filistin’e destek gösterilerine katılan biri ABD, ikisi İrlanda ve diğeri Polonya vatandaşı 4 kişinin, 21 Nisan’a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiği, ülkeden ayrılmamaları durumunda zorla sınır dışı edilecekleri belirtildi.
Herhangi bir suç kayıtları yok
Haberde, “Kamu düzeni için tehlike” oluşturduğu gerekçesiyle sınır dışı edilecek olan Cooper Longbottom, Kasia Wlaszczyk, Shane O’Brien ve Roberta Murray’a “mala zarar verme, başka bir eylemcinin göz altına alınmasını engelleme, polise ‘faşist’ deme, üniversitede protesto gösterisinde yer alma ve yasak sloganlar atma” gibi suçlar isnat edildiği belirtildi.
"Bu mektubu bulduğumda hem korktum hem de şoke oldum," diyen ABD'li Cooper L. junge Welt gazetesine verdiği röportajda, avukatının bile suçlamaların tam olarak ne olduğunu bilmediğini söyledi.
Berlin makamlarının gönderdiği belgelerde, "21 Nisan 2025’e kadar Almanya’yı gönüllü olarak terk etmezseniz, İrlanda'ya sınır dışı edileceksiniz" ifadesi yer alıyor.
Haberde, söz konusu kişilerin şimdiye kadar herhangi bir suçtan hüküm giymediği ifade edildi.
Berlin Eyaleti İçişleri Bakanlığından, yapılan yazılı açıklamada, Göç Dairesi‘nin, 17 Ekim 2024’te Berlin Hür Üniversitesi’nde meydana gelen olaylarla bağlantılı olarak Mart 2025’te yabancı uyruklu 4 kişi hakkında oturumlarının sonlandırılması kararını verdiği belirtildi.
Karşı dava açıldı
Söz konusu kişilerin avukatı Alexander Gorski Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, müvekkilleri hakkındaki sınır dışı edilme kararına karşı dava açtığını söyledi.
Bu kararların hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Gorski, "Bu, göç yasası üzerinden Filistin hareketine karşı yapılmış siyasi bir saldırıdır" dedi. Gorski’ye göre, yetkililerin hiçbir kanıt sunmadan müvekkillerini antisemitizmi yaymakla ve dolaylı olarak Hamas’ı desteklemekle suçlaması, benzeri görülmemiş bir durum. Ayrıca, "devlet aklı" kavramının hukuki değil, tamamen siyasi bir kavram olduğuna dikkat çektı.