Bu roller içerisinde, evlilik çağındaki kadına, başlık parası, yüz görümlüğü ya da evlilik arifesindeki hediyeler ile maddi bir değer biçilir. Bu durum ise, aşağılayıcı bir tutumdan çok, jest gibi algılanır. Oysaki bu sürecin abartılı bir hal alması, kadını eşya gibi satılığa çıkarmaya benzemektedir.
Geleneksel gelinlerin bir diğer problemi ise bekâret imgeleriyledir. Bembeyaz bir gelinlik üzerine kanı simgeleyen kırmızı kuşak takılması, kadın bekâretine verilen gereksiz önemi sembolize eder. Usta, bunu belki de ilk protesto edenlerden olduğunu açıkça ifade ediyor. Radyo Kassel’e yaptığı açıklamada, kendi düğününde, kırmızı yerine, mor kuşak takarak “kadını geçmişiyle değil, bireyselliğiyle hatırlayın” demişti.
Bahsi geçen süreç, düğünden sonra bitmemektedir. Geleneksel gelin, kayınvalidesine, kayınpederine ve özellikle eşine karşı önemli sorumluluklar almakta ve geleneksel çizgisini bozmamaktadır. İkinci etapta beklenen ise bir erkek torundur.
Görüldüğü gibi geleneksel gelinden beklenen her rol ve biçilen her değer, yine gelinin bedeni üzerinde şekillenmektedir. Gelin, bu hafta, Cadının Frekansı programında geleneksel gelin rollerini tartışalım.