Yaralıları kurtarmaya çalışan sivil savunma ekipleri de ikinci bir bombardımana maruz kaldı. Bu saldırılarda en az 20 kişi yaşamını yitirdi; ölenler arasında beş gazeteci ve acil sağlık görevlileri de bulunuyor.
Hayatını kaybeden gazeteciler arasında Reuters için çalışan foto muhabiri Hossam Al-Masri, Al Jazeera adına görev yapan Mohammed Salama, Associated Press’ten Mariam Abu Daqa, NBC muhabiri Moaz Abu Taha ve Quds Feed Network’ten Ahmad Abu Aziz yer aldı. Bu isimler son dönemde Gazze’deki zorunlu açlık, gıda dağıtım noktalarındaki saldırılar ve çocukların yaşadığı insani kriz hakkında haberler yapmıştı.
Gazze hükümetine bağlı Medya Ofisi, saldırıdan İsrail’i ve ona destek veren ülkeleri sorumlu tuttu. Yapılan açıklamada, “Bu korkunç suçlardan İsrail işgal gücü, ABD yönetimi ve bu soykırıma ortak olan İngiltere, Almanya ve Fransa’yı sorumlu tutuyoruz” ifadeleri yer aldı.
İsrail ordusu sosyal medya kanallarında saldırıyı doğruladı ancak hedefe ilişkin ayrıntı vermedi. Ordunun, “Gazetecileri özellikle hedef almadığı” savunuldu. Ancak Filistinli Gazeteciler Sendikası’na göre, 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın ardından Gazze’de öldürülen gazetecilerin sayısı 240’ı geçti. Gazze’ye yabancı basın mensuplarının girişine izin verilmediği için, bölgede yaşayan yerel gazeteciler uluslararası kamuoyunu bilgilendiren tek kaynak konumunda.
Araştırmacı gazeteci Yuval Abraham’ın yayımladığı bilgilere göre, İsrail ordusu bu gazetecileri hedef almak amacıyla özel bir askeri birim kurdu. Bu birim, bazı gazetecileri “Hamas üyesi” olarak işaretleyerek saldırı listesine alıyor. İki hafta önce öldürülen Al Jazeera muhabiri Anas Al-Sharif de bu şekilde hedef alınan isimlerden biri olarak gösterildi.
Junge Welt gazetesinin haberine göre, İsrail ordusu saldırılarını yalnızca Gazze ile sınırlı tutmadı. Pazar gecesi Yemen’in başkenti Sana’da da hava saldırıları düzenlendi. Başkanlık Sarayı, elektrik tesisleri ve bir yakıt deposu vuruldu. Yemen Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılarda 10 kişi öldü, 92 kişi yaralandı. İsrail ordusu bu operasyonu, “Husi rejiminin saldırılarına yanıt” olarak gerekçelenditdi. Sana’da iktidarı elinde bulunduran Ensarullah (Husiler), Gazze ile dayanışma amacıyla daha önce birçok kez İsrail’e füze saldırısı gerçekleştirmişti.
