Alman vatandaşı çevirmen ve gazeteci Meşale Tolu’nun Türkiye'de "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" suçlarından yargılandığı davada savcı, Tolu ve birlikte yargılandığı 11 sanığın beraatını talep etti.
"Haksızlıkları dile getirmeye devam edeceğim"
Duruşma sonrası DW Türkçe’ye bir açıklama yapan Meşale Tolu, dört yıllık bir süreçten sonra gelen beraat talebi karşısında "Ne sevindiğini, ne de üzüldüğünü" söyledi. Tolu, " savcının benimle ilgili beraat talebine rağmen Türk yargısına güvenmiyorum. Çünkü konu benim kişisel meselem değil. Çünkü hala Selahattin Demirtaş içeride, Figen Yüksekdağ içeride, Osman Kavala içeride. Onlar içerdeyken Türk yargısına güvenmiyorum" dedi.
İstanbul’da yapılan duruşmada savcı, aralarında Meşale Tolu'nun eşi Suat Çorlu’nun da bulunduğu diğer 11 sanığa ise "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar değişen hapis cezaları istedi.
Gazeteci ve çevirmen Tolu, 30 Nisan 2017’de İstanbul'da tutuklandı ve oğluyla birlikte yedi aydan fazla bir süre gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Mahkeme şaşırtıcı bir şekilde Ağustos 2018'de seyahat yasağını da kaldırdı. Tolu daha sonra ülkeyi terk etti.
O dönemde Etkin Haber Ajansı'na (ETHA) çalışan Meşale Tolu Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) üyeliği ve propagandası ile suçlanmıştı.