Freitag’ın haberine göre, başbakan Friedrich Merz (CDU) yaptığı açıklamada, bugün sahip olduğumuz sosyal devletin artık finanse edilemez olduğunu söyledi. “Yıllardır imkânlarımızın üzerinde yaşıyoruz.” Bu cümlenin, parti arkadaşı Norbert Blüm’ün “emeklilik güvendedir” sözü gibi, siyasi tarihe geçme potansiyeli var. Ancak aradaki fark şu: Neşeli bir Renli olan Blüm, kendi kökeni gereği “küçük insanların” yaşam koşullarını biraz da olsa biliyordu. Oysa ayrıcalıklı Brilonlu Merz, ülkeyi neredeyse sadece kendi özel pervaneli uçağının penceresinden tanıyor ve yaptığı özel uçuşlarla tek başına, ortalama bir Alman vatandaşının yıllık emisyonuna yakın sera gazı salınımı gerçekleştiriyor.
Merz’in tehditkâr bir jestle duyurduğu “reformlar sonbaharı” en azından artık parlamento gündeminde. Gerçekten de hazırlıkları, koordineli bir eylem planını andırıyor. Bürgergeld’e (Vatandaş Parası) karşı açılan yoğun saldırı, koalisyonun başından beri sahnede. Merz, somut olarak, “vatandaş parası”nda yüzde on kesinti yapılmasını istiyor. Çalışma hayatının uzatılması önerileri, “Boomer-Soli” (zengin emeklilerden ek vergi) gibi fikirlerle desteklenerek emeklilik tartışmasını alevlendiriyor. Bu tartışmaya, aslında konuyla ilgili olmayan ancak düşünce kuruluşlarının desteklediği Ekonomi Bakanı Katherina Reiche (CDU) da dahil oldu. Almanya’daki yüksek hastalık izinleriyle ilgili manşetler işverenlerin iştahını kabartıyor; işverenler, ücretli hastalık izninin sınırlandırılmasını talep ediyor. Listeyi daha da uzatmak mümkün. Anlayana bu kadarı da yeter.