Federal Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre, korona pandemisini kontrol altına almak için uygulamaya sokulan federal acil durum freni, temel haklara kabul edilemez bir müdahale değil.
Karlsruhe’deki anayasa mahkemesi yargıçları bugün aldıkları kararla dışarı çıkma ve temas kısıtlamalarının "bir bütün olarak yaşam ve sağlığın korunmasına" ve sağlık sisteminin sürdürülmesine hizmet ettiğini kabul etti. Yüz yüze öğretimin yasaklanmasının da okul eğitim hakkını ihlal etmediği karar altına alındı.
Sorumlu Birinci Senato yargıçları, Virologlar, yoğun bakım doktorları ve çocuk doktorları gibi çok çeşitli uzmanlık alanlarından yorumlar istedi ve alınan bu en son karar ile belirli bir zaman için kısıtlamaların anayasaya aykırı olmadıkları teyit edilmiş oldu.
Büyük koalisyon hükümetinin 23 Nisan tarihinde yürürlüğe giren ve Haziran ayına kadar süren kapanma kararından sonra Anayasa Mahkemesi’ne okulların ve iş yerlerinin kapatılarak sosyal temasın kısıtlanmasına yönelik iki ayrı alanda 300’e yakın itiraz başvurusu yapılmıştı.
Federal Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, bundan sonra koronavirüs önlemleriyle ilgili tartışmada önemli bir rol oynayacak. İktidarı devralmaya hazırlanan SPD, Yeşiller ve FDP, pandemi ile mücadelede kapanma gibi sert tedbirler almadan önce anayasa mahkemesinin kararını beklemek istediklerini açıklamıştı.
Almanya’da birçok tartışmaya neden olan ve ‘acil durum freni’ olarak da adlandırılan Enfeksiyondan Korunma Yasası (Paragraf 28b) Haziran sonunda sona ermişti. Anayasa Mahkemesi heyeti, gece çıkış kısıtlamaları gibi en tartışmalı önlemlere karşı acil iptal başvurularını da Mayıs ayında reddetmişti. Ancak, ana itiraz konularıyla ilgili asli kararın sonucunun hâlâ açık olduğu vurgulanmıştı.