Le Figaro’ya göre “O sadece parlak bir piyanist değil, o şüphesiz 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri."
Fazıl say üniversite öğrencisi iken, bir kız arkadaşının piyano sınavına refakat etmek istedi. Ama bayan bunu istemedi. Çünkü tamamen onun gölgesinde kalmaktan korktu.
Say, radikal bir müzisyen. O, 88 tuşun müzikte keşfettiklerini anlatmasına yetmediği izlenimi veriyor. O çalarken yüzünü buruşturuyor, söylüyor mırıldanıyor ve homurdanıyor.Konserin sonunda terlemiş saçları kafasına yapışmış halde dinleyicileri selamlamak için eğildiğinde, dinleyicileri dalgalı bir okyanustan çıkmış olmanın hissiyle bırakıyor.
Doğuştan canlı müzik sanatçısı olan Fazıl Say, konserde piyanosu Steinway’de (steynvey) repertuar sınırlarını aşarak türk folklörünü cazla harmanlayabiliyor.
Kayıt stüdyolarında müziğin doğal elementer gücü önemini yitiriyor. Say’ın eksantrikliğini sever veya nefret edebilirsiniz, ama o sizi asla kayıtsız bırakmaz.Say’ı dinlemek bir müze ziyaretine benzemez. Say, duvardan o eserleri alıp sahiplenir ve yeniden üretir.
İstisna müzisyen 22 Nisan 2016 tarihinde Kassel Şehir Tiyatrosu’nun 953 kişilk Opera Salonunda sözün yalanına müziğin yalan söylemez sesiyle karşılık verecek.
Bilet için