Düşmanlarına karşı sonraki adım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma günü yapılmak istenen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından üç ay olağanüstü hal ilan etti.
Darbe girişimi sonrası hükümet zanlı Gülen hareketine karşı demir yumrukla saldırıyor. On binlerce memur emekliye sevk edildi, 8500’ü tutuklandı. 626 özel okul ve eğitim merkezi kapatıldı. 32 hakim ve iki subayın daha tutuklandığı açıklandı.
Erdoğan’ın “önemli haber” olarak duyurduğu Olağanüstü hal neden gecikmeli olarak açıklandı?
Tartışılması gereken çok önemli politik bir karar. İçerdeki muhalefetten ziyade Batı ile ilişkilerle bağlantılı bir politik karar olma özelliği taşıyor. Türk lirası büyük bir değer kaybetti.
Serbest piyasada Dolar 3,0680, Euro 3,3860 liradan Perşembe gününe başladı. 3,0660 liradan alınan dolar 3,0680 liradan satılıyor. 3,3840 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 3,3860 lira olarak belirlendi.
Hisse senetleri ve tahviller ise, darbe girişiminin ardından piyasaların ilk açılış günü olan Pazartesi günü sert düşüş yaşadı. Yatırımlar geriledi. Moody'sten sonra S&P de Türkiye'nin kredi notunu düşürdü. Türkiye'nin ödemeler dengesi açığının finansmanı için dış kredi bulması zorlaştı. Örneğin Erdoğan, yatırımcıların endişelerini önlemek için ekonomik reformların kesintisiz devam edeceğini ve finansal faaliyetlere sınırlama getirilmeyeceğini belirtti. Bu sinyaller Erdoğan'ı daha dikkatli davranmaya zorladı.
Memurların tutuklaması, görevden alınması, emekliye ayırmalar sürerken öğretim üyelerinin de ülkeyi terk etmesi yasaklandı. Yurt dışında olanların da geri dönmesi istendi. Farklı düşünenlere karşı cadı avı olarak düşünülemez mi?
Cadı avı bir tabir. Tabi ki laik halk ve muhalifler arasında büyük bir korku var. Sokağa çıkan Erdoğan taraftarlarının görüntüleri, bu korkuyu daha da görünür hale getiriyor. Bundan başka kitlesel temizleme politikasından kimin etkileneceği veya etkilenmeyeceği de bu korkuda belirleyici rol oynuyor.
Türkiye'deki muhalefet neden zayıf?
İdeolojik olarak tartışmalı. Batı kentlerinin cömert davranmadığı , PKK'ya yakınlığı ile tanınan HDP var. Erdoğan'ı devletin otoriterleştirilmesi için atılan adımlarda, örneğin idam cezasında destekleyen milliyetçi MHP var. Son 15 yıldır herhangi bir alternatif üretmeyen, sorun olarak tanımladığı konulara net çözüm önerileri olmayan, Erdoğan'ın gündemi üzerinden politika yapan bir CHP var. Bunda ideolojik tartışmaların önemli bir rolü var. Bir diğer sebep darbe girişimi sonrası darbeyi reddettiklerini açıklayan bu partilerin, ilk günlerde seçilmiş hükümete destek vererek pasif kalma politikasını seçmeleri.
"OHAL Yasası AKP ve MHP’nin oylarıyla kabul edildi" 21.07.2016
Gülen hareketi ne kadar tehlikeli? Erdoğan’ın darbeyi Gülen hareketinin gerçekleştirdiğini iddia ettiğini hatırlarsak, Gerçekten de Erdoğan'ın iddia ettiği gibi devlet için büyük bir tehlike mi?
Evet tehlike. Ama Erdoğan ve AKP hükümeti için. Kamuoyunun şunu hatırlaması gerekir, bu hareket Erdoğan'a karşı yolsuzluk suçlamasında bulunarak bakanlar hakkında da davalar açılmasına sebep olmuştu. Erdoğan'ın partisi durumundaki AKP, 90'lı yıllarda kardeşi Gülen hareketi ile birlikte İslamın reforme edilmesi hedefiyle yola çıkmıştı. AKP politik olarak, Gülen hareketi ise eğitim alanında olmak üzere görev dağılımı yapmıştı. Her ikisi de Batı yanlısı, İslam ile demokrasinin uzlaşması sözü vermişti. Bugün gelinen noktada ise iki kardeş arasındaki savaş iktidar kavgası haline geldi. Böylece daha otoriterleşildi ve açık liberal çizgi kaybedildi.