Dünya Su Raporu

|   Dünya

BM'den yeraltı sularının daha iyi kullanılması çağrısı

Murat Çakır - Birleşmiş Milletler Örgütü yeraltı suları konusunda kaygılı. BM bilimsel organizasyonu UNESCO, yeryüzündeki yeraltı suyu kaynaklarının daha iyi ve daha sürdürülebilir kullanımı için çağrıda bulundu.

UNESCO'nun BM adına hazırladığı bu yılki dünya su raporunun sunumunda Bonn'daki Alman UNESCO Komisyonu, yeraltı suyunun insanlara tedarik edilmesindeki öneminin pek anlaşılmadığını ve suyun kötü yönetildiğini vurguladı.

"Dünya Su Raporu, yeraltı sularında yıkıcı bilgi ve yasal boşluklar olduğunu gösteriyor" diyen Alman UNESCO Komisyonu yönetim kurulu üyesi Ulla Burchardt, hükümetlerden yeraltı suyunu korumalarını ve kullanımını daha iyi düzenlemelerini talep etti. Rapora göre, dünya çapında hanelerin kullandığı suyun yarısından fazlası yeraltı sularından geliyor. Tarımda ise sulamanın yaklaşık dörtte biri yeraltı suyuna bağlı.

Ancak kıtaya bağlı olarak çok farklı sorunlar ortaya çıktığı bildiriliyor. Burchardt, dünyanın birçok bölgesinde, yeraltı suyunun, sonuçları göz önünde bulundurulmadan yerden aşırı derecede pompalandığını söyledi. "Bazen stoklar kendini yenileyemez, bazen de zemin batar” dedi. Rapora göre Asya, yeraltı suyunun en yoğun kullanıldığı kıta.

Küresel miktarın yüzde altısı ile önemli ölçüde daha az yeraltı suyu çıkarılan Avrupa’da ise bunun öncelikle içme suyu üretimi için kullanıldığı belirtildi. Avrupa'da esas olarak aşırı nitrat kirliliği nedeniyle yer altı suları tarım sanayisi tarafından kirletiliyor.
Rapora göre, birçok Afrika ülkesinde, altyapı ve vasıflı işçi eksikliği nedeniyle devasa yeraltı suyu rezervleri neredeyse hiç kullanılmıyor. Ekilebilir arazinin yalnızca yüzde üçü uygun sulama sistemleriyle donatılmış ve bunların yalnızca yüzde beşinde yeraltı suyu kullanılıyor. Raporda, özellikle Afrika'da yeraltı suyunun geliştirilmesi, sulanan alanları, tarımsal verimi ve ekili ürün çeşitliliğini artırarak, ekonomik kalkınma için bir katalizör olabileceğine dikkat çekildi. Yeraltı suyunun kalitesi genellikle iyi olması nedeniyle "kırsal bölgelere su sağlamak için ucuz ve güvenilir olduğu kadar güvenli bir seçenek" sunduğu belirtildi.

Yeraltı suyunun gelecekte daha da önemli hale gelmesi muhtemel görünüyor: Rapor, iklim değişikliği nedeniyle giderek yer üstü suyunun daha azalacağı uyarısı yaptı. Aynı zamanda, nüfus ve ekonomik büyümenin yanı sıra değişen tüketim alışkanlıkları nedeniyle su tüketiminin önümüzdeki 30 yılda yaklaşık yüzde bir oranında artacağına dikkat çekti.

UNESCO’ya göre su krizleri ancak yeraltı sularının yardımıyla çözülebilecek. İklim değişikliğine uyum sağlanması için yeraltı su sisteminin daha iyi kullanılması gerekiyor.  

BM’in Dünya Su Raporu, UNESCO tarafından yıllık olarak hazırlanıyor. Bu yılın raporu resmi olarak Pazartesi günü Senegal'in başkenti Dakar'daki Dünya Su Forumu'nda sunulacak.

Bilgilere göre, dünya çapında şu anda 2,2 milyar insanın güvenli içme suyuna erişimi yok. 3,6 milyar kişinin güvenli sıhhi tesislere erişimi yok, 500 milyon kişinin de en bir basit tuvaleti bile yok. Yılda en az bir ay şiddetli su sıkıntısı yaşayan bölgelerde yaklaşık dört milyar insan yaşıyor.

Türkiye, su fakiri olmaya aday
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada "Eğer etkili adımlar atılmazsa, 2030 yılındaki nüfus tahminlerine göre ülkemiz su fakiri bir ülke olacaktır" dedi.
Aksungur, doğa ve emek sömürüsünün su ve gıdaya erişimi olumsuz etkilediğini vurguladı.

Bu yılki Dünya Su Günü temasının, “Yeraltı suyunu görünür yapmak” olarak belirlendiğini söyleyen Aksungur, “İklim değişikliği kötüleştikçe, yeraltı suyu kaynakları giderek daha kritik hale gelecektir” dedi.

Aksungur’a göre, kirli suların neden olduğu hastalıklar nedeniyle her yıl 485.000 insan ölüyor.

TÜRKİYE'DE SON 20 YILDA KIŞI BAŞINA DÜŞEN SU MİKTARI AZALDI
Türkiye'nin de su sorunu yaşayan ülkelerin dışında olmadığını vurgulayan Aksungur, "Türkiye'de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4000 metreküpten 1346 metreküpe indi” dedi.

Bu da eğer etkili adımlar atılmazsa, 2030 yılındaki nüfus tahminlerine göre Türkiye’nin su fakiri bir ülke olacağı anlamına geliyor.

"ZEYTİNLİKLERİN MADENCİLİĞE AÇILMASI KABUL EDİLEMEZ"
Aksungur, kişi başına düşen su miktarındaki düşüşün sebeplerini ise şöyle sıraladı: Küresel iklim değişiminin yanında yeşil alanların azalıp betonlaşmanın artışı, yeşil alanların madenlere açılması, vahşi sulama, su kaynaklarının bilinçsizce kullanımı ve kirletilmesi, temiz su kaynaklarımızın özel sektörün rant alanı haline dönüştürülmesi.

Buna örnek olarak Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, zeytinliklerin madencilik faaliyeti için kullanılmasının önü açılması gösterildi.

İklim krizi, savaşlar, pandemi, ekonomik kriz gibi hayatımızdan eksik olmayan olumsuzluklar, su ve gıdaya erişimde sorunlar yaratmakta ve bu sorunların sonuçlarından da en çok yoksullar etkilenmektedir.

Giderek artan gıdaya ve suya erişim güçlüğü, göçlere neden olmaktadır. Ortadoğu’dan, Afrika’dan ülkemize ve Avrupa'ya yönelik artan ve artmaya devam edecek olan göçler bunun somut örnekleridir.

 

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için