Berlin’deki 21. Genel Kongrede emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarının son derece zorlaştıran Hartz yasalarının ince ayrıntılarında önemli rol oynayan bugünün Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier (o dönem Başbakanlık Dairesi başkanıydı), “sosyal adaletin garantörü” olarak tanıtıldı.
Düşük ücretli ve güvencesiz işlerin artmasında, yoksulluk ve sefaletin gizlenemez boyuta gelmesinde önemli rol oynayan Angela Merkel alkışlarla karşılandı.
İki Almanya’nın birleşmesinden sonra üye sayıları 11,8 milyona çıkan DGB sendikaları bugün 5,9 milyon üyeye sahip. Yani üyelerinin yüzde 50’sine yakını istifa etmiş.
NEDEN ÜYE KAYBI YAŞANIYOR?
Almanya’da çalışır durumda olanların sayısı 44,3 milyona çıktı. Bunların 32 milyonu sosyal sigortalı işlerde çalışıyor. Sosyal sigortalı çalışanların %24’ü partime işlerde, %14’ü düşük ücretli işlerde çalışıyor. 2,8 milyon emekçi süreli sözleşmeye sahip, 13 milyondan fazla insan yoksulluk içinde yaşıyor. 1,5 milyon insan her gün “Tafel” denilen sofralarda bir öğün sıcak yemek yiyebilmek için sıraya giriyor, 1 milyondan fazla insan ise değişik kurumların dağıttığı kullanım süresi dolmuş besin maddeleriyle yaşamak zorunda. 55 ve üstü yaş grubundan 5,6 milyon insan yoksulluk içinde yaşıyor.
2,5 milyon çocuk Hartz IV ile yaşıyor, 300 bin kişinin sigortasız, 500 bine yakın kişini evsizin olduğu ‘tahmin’ ediliyor.
Emekçilerin durumlarının böyle olmasına karşın “işçi emekçi örgütü” DGB’yi her gün yüzlerce üye tek ediyor. Özellikle Doğu Almanya’da TİS’lere bağlı olan işletmelerin sayısı hızla düşerken, DGB’ye bağlı sendikalar, bu işyerlerinde örgütlenmek için adım atmak yerine hükümetten, “TİS’leri genel geçer ilan etmesi” ricasında bulunuyor. (Yeni Hayat/RK)